Öncelikle bu yazdıklarının tamamı senin kendi fikrin. Tanrı tabii ki yarattıklarında düzen ister. Ama bu düzen talebi bir insan ürünü değil, Tanrı'nın öz isteğidir. Ki başlangıçta da zaten öyleydi ama bu düzeni kabul etmeyip bozan bizleriz. "Dinler düzen sağlıyor. Din olmasaydı biri kapını kırıp seni öldürebilirdi" demişsin. Dinler insanların vicdanlarını değiştirmez bunu değiştiren, yön veren İnsanın kendisidir. Örneğin iskandinavya ülkerinde genel olarak ateizm yaygın ama suç oranları çok düşük. Demek ki din insanların vicdanında büyük bir etkiye sahip değilmiş. Bu, bireyin kendi vicdanı ile ilgili bir konu. Şu an dünyanın bu durumda olmasının sebebi de Tanrı değil. Tam tersi biz, insanlarız. Çünkü Tanrı başlangıçta böyle yaratmamıştı.
"Tanrı varsa, iyi olduğumuz sürece ruhumuza zarar geleceğini düşünmüyorum. " Bu sözüne de katılmıyorum. Kime göre iyisin? Kime göre kötüsün? Tamamen göreceli. Çok sık duyuyorum bunu, "Ben iyi biriyim, kötülük de etmiyorum, adam öldürmedim, hırsızlık da yapmadım daha ne olsun." Ama hala içimizde kötü düşünceler, öfke, bencillik gibi şeyler olduğu sürece yaptığımız iyilikler veya "iyi biri" olmamız bir fayda sağlamıyor, tüm bunlar kötü düşüncelerin, kötülüğün üstünü de örtmüyor. İyi biri olmamız, yaptığımız iyilikler bizi kurtarmıyor. Tanrı şöyle diyor:
“Doğru kimse yok, tek kişi bile yok.
Anlayan kimse yok,
Tanrı'yı arayan yok.
Hepsi saptı,
Tümü yararsız oldu.
İyilik eden yok, tek kişi bile!”
Romalılar 3:10-12
Tanrı'ya göre Dünya üzerinde ben iyiyim diyebilecek tek kişi bile yok. En iyi insan bile mutlaka bir gün birine öfkelenebiliyor. Bir kutsallık yok. Tüm bunların dışında Tanrı konusu zaten teolojik bir konu. Ne ben varlığını sana tam anlamıyla ispat edebilirim ne de sen yokluğunu ispat edebilirsin. Tamamen imana dayalı.
Bu arada maalesef Türkiye'de bilinen bir yanlışı da düzeltmek istiyorum. 4 Adet kitap yok. Tevrat, Zebur ve İncil üç farklı kitap değil birbirlerinin devamı olan tek bir kitaptır. Zebur, Tevrat'ın devamı. İncil ise Tevrat ve Zebur'un devamıdır. Buna teolojide Kutsal Kitap(Tevrat, Zebur, İncil) deniliyor. Kuran-ı Kerim ise bu kitaptan ayrılan başlı başına ayrı ve farklı bir kitaptır.
Tanrı bize açıklamadığı sürece O'nun karakteri, kişiliği hakkında çevremize veya hayatımıza bakarak bir fikir belirtemeyiz. Ancak tahminde bulunabiliriz.