Allah'ın adaleti adil mi?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
O dönem İslam dininin yayılma dönemi, ve o dönemde bunun gibi bir çok hadise geçmiş. Bunun sebebi dönemin peygamberlerinin hâk dini tebliğ etmesi için öncelikle İslam dinin gerçek olmasına inanması.

Güzel düşünüyorsunuz. Dini sorgulamak güzeldir, hakaret etmemişsiniz en azından. Allah razı olsun.

Şöyle düşünün. Şu an günümüzde Allah, sorgulayan herkese bir mucize gösterse dünyada İslam dışında din kalır mı? Kitaplar, sahih hadisler bize hep kaynak olmuş bugüne kadar.

Allah bize akıl, fikir ve irade vermiş. Araştırıp bir şeyleri (doğru) öğrenmek her şeyden daha güzeldir.
O zaman niye göstermiş? Onlar torpilli mi?
 
Oradaki korkutmaktan kasıt "uyarıp uyandırmak" anlamında. Tefsirler bu yüzden önemli.
Hangi tefsire inanacağız? Bugüne kadar gördüklerime bakılırsa herkes herhangi bir konuda farklı düşüncelere sahip. Herkes haklı. Hangisi doğru bilemeyiz.

Din bence kumar.
 
O zaman niye göstermiş? Onlar torpilli mi?
Her şeyin yeri ve zamanı var efendim.

Şöyle düşünelim, misal veriyorum; üniversitede eğitim alıyoruz. Öğretmen bize dersi anlatıyor. Ardından mezun oluyoruz ve işe giriyoruz. Girdiğimiz şirkette bir konuyu sorgularken o öğretmene mi sorarız yoksa edindiğimiz bilgiler vasıtasıyla araştırma yaparak mı bir yerlere geliriz?

Burada "Biz" 'den kasıt "insanlık".

Örnekte geçen objelere ve kişilere bağlı kalmayın. Ana fikir benim demek istediğim şey.
 
Oradaki korkutmaktan kasıt "uyarıp uyandırmak" anlamında. Tefsirler bu yüzden önemli.
Tefsir dediğiniz şey ayetlerin günümüze uyarlanmasından ve ayetlerin anlamını değiştirmekten başka bir şey değil. Bir de öylesine bir şey ki bu tefsir, Muhammed zamanında Arap alimler tarafından kendi dillerinde olan Kuran dört farklı anlayışa bölünmüştür.
Yani aynı ayetten dört farklı alim birbiriyle alakasız olan anlamlar çıkartmış birbiriyle tamamen ilişkisiz kurallar ortaya koymuş Allah adına. Yahu Muhammed zamanında Kuran'ın indirildiği dile hakim olan alimler tarafından bile farklı yorumlar ortaya konulmuşsa biz günümüz tefsircilerinden hangisinin dediğine inanacağız?
 
Her şeyin yeri ve zamanı var efendim.

Şöyle düşünelim, misal veriyorum; üniversitede eğitim alıyoruz. Öğretmen bize dersi anlatıyor. Ardından mezun oluyoruz ve işe giriyoruz. Girdiğimiz şirkette bir konuyu sorgularken o öğretmene mi sorarız yoksa edindiğimiz bilgiler vasıtasıyla araştırma yaparak mı bir yerlere geliriz?

Burada "Biz" 'den kasıt "insanlık".

Örnekte geçen objelere ve kişilere bağlı kalmayın. Ana fikir benim demek istediğim şey.
O yer ve zamanda neden biz yoktuk? Bir haksızlık yok mu? Neden onlara mucize gösterilirken bizden direkt inanmamız bekleniyor?
 
Hangi tefsire inanacağız? Bugüne kadar gördüklerime bakılırsa herkes herhangi bir konuda farklı düşüncelere sahip. Herkes haklı. Hangisi doğru bilemeyiz.

Din bence kumar.
Tefsir dediğiniz şey ayetlerin günümüze uyarlanmasından ve ayetlerin anlamını değiştirmekten başka bir şey değil. Bir de öylesine bir şey ki bu tefsir, Muhammed zamanında Arap alimler tarafından kendi dillerinde olan kuran dört farklı anlayışa bölünmüştür.
Yani aynı ayetten dört farklı alim birbiriyle alakasız olan anlamlar çıkartmış birbiriyle tamamen ilişkisiz kurallar ortaya koymuş Allah adına. Yahu Muhammed zamanında Kuran'ın indirildiği dile hakim olan alimler tarafından bile farklı yorumlar ortaya konulmuşsa biz günümüz tefsircilerinden hangisinin dediğine inanacağız?
Doğru diyorsunuz. Zaten o sebepten dolayı yukarıda "Sahih" kelimesini kullandım. Bunun için de yüzlerce kişiyi araştırdım, Hadisçileri vs. her şeyi. Günümüze gelene kadar çok anlam değiştirmiş olabiliyor. Şu anda da meal ve tefsir konusunda hâlâ doğru bir sonuç yok. Hiçbir dinde yok. Savaşlarda yakılan kaynaklarla kitaplarla çoğu sahih bilgiler kaybolup gidiyor. İşte burada insan, kendi aklıyla, iradesiyle sağlam kaynakları araştırmalı. Sorgularken kişiye değil, kitaba bakmalı. Parça parça paylaştığınız ayetler aslında kitabın tamamını okursanız birbirini tamamlayan ayetler.

Mesela; Bir surede "Namaza yaklaşmayın." der Allah. Bunu da paylaşabilirsin. Ancak ilerisini gerisini bilmezsin. Nisa/43 der ki "Sarhoş iseniz namaza yaklaşmayın." Bunun gibi.

O yer ve zamanda neden biz yoktuk? Bir haksızlık yok mu? Neden onlara mucize gösterilirken bizden direkt inanmamız bekleniyor?
Direkt inanın demiyorum. Burada ben size bir şeyleri inandırmak zorunda da değilim efendim. Dediğim gibi, her insanın aklı iradesi bir olacak diye bir şey yok. Ve günümüz dünyasında bundan bilmem kaç yıl öncesi ile günümüz de aynı olacak diye bir şey yok. Bundan bilmem kaç yıl sonra da aynı olmayacak.
 
Din bence kumar.
Kumarda kaybettiğinde kaybın büyük olur çoğunlukla eğer İslam gerçek ise ibadet edenlere verilenler kat ve kat yeterli ve inanmayanların alacağı cezanın haddi hesabı yok fakat değilse iki tarafın da kaybı yok. Bu durumda inananlar 1-0 önde... Çünkü kaybedeceğiniz şey yok zaten İslam emirlerinde inan, namaz kıl, zekat ver, hacca git, kurban kes. Bunlardan 2´si zaten diğer insanlara yardım anlamından olduğundan ahlaki anlamda da bir ilerleyiş kaydetmemizi sağlıyor "kurban ve zekat". Namaz kılmak ise senin sadece günlük 1 saatini alır toplamda, şehadet getirmekten kaybın yok. Azıcık düşünseniz inansanız kaybınız yok inanmazsanız ve gerçekse kaybınız çok büyük olacak. Yine de tartışmaya girmemek için sizin dininiz ve görüşünüz size ait. Herkese iyi Sosyaller.
 
Doğru diyorsunuz. Zaten o sebepten dolayı yukarıda "Sahih" kelimesini kullandım. Bunun için de yüzlerce kişiyi araştırdım, Hadisçileri vs. her şeyi. Günümüze gelene kadar çok anlam değiştirmiş olabiliyor. Şu anda da meal ve tefsir konusunda hâlâ doğru bir sonuç yok. Hiçbir dinde yok. Savaşlarda yakılan kaynaklarla kitaplarla çoğu sahih bilgiler kaybolup gidiyor. İşte burada insan, kendi aklıyla, iradesiyle sağlam kaynakları araştırmalı. Sorgularken kişiye değil, kitaba bakmalı. Parça parça paylaştığınız ayetler aslında kitabın tamamını okursanız birbirini tamamlayan ayetler.

Mesela; Bir surede "Namaza yaklaşmayın." der Allah. Bunu da paylaşabilirsin. Ancak ilerisini gerisini bilmezsin. Nisa/43 der ki "Sarhoş iseniz namaza yaklaşmayın." Bunun gibi.


Direkt inanın demiyorum. Burada ben size bir şeyleri inandırmak zorunda da değilim efendim. Dediğim gibi, her insanın aklı iradesi bir olacak diye bir şey yok. Ve günümüz dünyasında bundan bilmem kaç yıl öncesi ile günümüz de aynı olacak diye bir şey yok. Bundan bilmem kaç yıl sonra da aynı olmayacak.
Bütün kaynaklar değişmiş olabilir. İnsanların da düşünceleri farklı. Bana göre bu doğru sana göre şu doğru diye gider.
 
''Femen şâe felyu/min vemen şâe felyekfur.''
Artık (Hakk geldikten ve Kur'an'a davet edildikten sonra) isteyen iman etsin, isteyen inkâr etsin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı