Biyokineziye inanıyor musunuz?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Duyar duymaz ilk anda insana saçma geliyor ama sonra bir şüphe düşüyor içine. İnanan çok insan var, üzerine tezler yapan. Düşünsene göz rengin diyelim siyah sen mavi yapıyon ne güzel olur. Ben biraz araştırdım ve inanıyorum.
Evet
Belki sadece gerçekten inanarak yapanlar başarılı oluyordur
 
Böyle bir şey olsaydı dicem ama olmayacak bir şey. Olsaydı ama ilk olarak sivilcelerimden kurtulurdum.
 
@RinDoChi DNA'sı var diye DNA'sını değiştirebilecek diye bir şey yok.

Biyokineziye de telekineziye de inanmıyorum. Vücuttaki bir yapının, organın işleyişini değiştirmek öyle basit bir şey olamaz, birçok yapı bir şekilde birbirine bağlı. DNA'daki istenilen bilginin değiştirilebilmesi için istenilen özelliğin hangi gende taşındığını bilmeniz, hangi genlerle değiştirmek istediğinizi bilmeniz, genlerin işleyişini, gerekli nükleotidlerin birleştirilip nükleik asitlerin elde edilmesi ve gerekli enzimlerle DNA'yla birleştirilmesi vs. gerekli. Sadece gözüm yeşil olsun diye düşününce gözümüzün yeşil olacak hali yok ya.
 
@RinDoChi DNA'sı var diye DNA'sını değiştirebilecek diye bir şey yok.

Biyokineziye de telekineziye de inanmıyorum. Vücuttaki bir yapının, organın işleyişini değiştirmek öyle basit bir şey olamaz, birçok yapı bir şekilde birbirine bağlı. DNA'daki istenilen bilginin değiştirilebilmesi için istenilen özelliğin hangi gende taşındığını bilmeniz, hangi genlerle değiştirmek istediğinizi bilmeniz, genlerin işleyişini, gerekli nükleotidlerin birleştirilip nükleik asitlerin elde edilmesi ve gerekli enzimlerle DNA'yla birleştirilmesi vs. gerekli. Sadece gözüm yeşil olsun diye düşününce gözümüzün yeşil olacak hali yok ya.
demek istediğim şeyi açıklamışsınız teşekkürler.
 
Şimdi böyle bir şey bence mümkün değil, çünkü bizler döllenmiş bir yumurta iken böyle şeyler yapılabilirdi ancak şu anda milyonlarca hücreyi ayrı ayrı değiştirmek, imkansız ancak biz bir zigotken böyle şeyleri başkaları yapabilir.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Öncelikle neden inanayım? Kanıtlanabilir şeylere inancım 0. Gerçi kanıtlanamayanlara da çok değil neyse :) Aynı şey uzaylılar için de geçerli :)

Şu ana kadar birisi çıkıp kanıtlayamadığına göre ama bir çok kişiden bu safsataları duyduğum için benim için bir geçerliliği yok. Bilimsel olarak zaten ortada bir şey yok.

Ama bazı yerlere bakıyorum millet astral seyahatten tut telekineziydi şuydu buydu uçuyorlar mübarek :)

Bir ara Uri Geller vardı. Hatta en popüler olan bu adam olmalı.

Hatta bu belgeselde CIA'in psişik casuslar tuttuğu söyleniyor. Sonradan kapatılmış galiba. Bu psişik yetenekli kişiler tarafından gidilmeyen yerler hakkında bilgi almaya çalışmışlar. Belgeselde başka şeyler de anlatılıyor izleyebilirsiniz.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Cenk Koray'ın şifacı birisi olduğu söyleniyordu. Hatta şöyle bir alıntı yapayım.

Rahmetli Cenk Koray'ı hatırlarsınız. Çok göz önünde, sahnede, ekranda olmasına rağmen pek açık etmediği bir yanı vardı: Bir çeşit şifacıydı.
Bazı durumların bilimsel izahı zordur. Uzun yıllar önceydi. Kanser teşhisi konmuş, hastalığı ilerlemiş bir yakınımız vardı. Çok yakınımız, çok canımız.
Radyoterapiler, kemoterapiler, artık elden gelen bir şey olmadığını söylüyordu doktorlar. Çaresizce debeleniliyordu.
Derken birileri Cenk Koray'ın bu özelliğinden bahsetti. Araya tanıdıklar sokuldu. Rahmetli, böyle bir durumun, evet, hakikat olduğunu ama o sırada işe yaramayacağından korktuğunu, ümit verip de hüsrana uğratmaktan endişe ettiğini anlattı.
"Olsun, yeter ki gel" dendi. Her umut kırıntısından medet umuluyordu.
Lisedeydim. Evimizin salonu. Dünyanın o güne kadar gördüğüm en renkli, en tatlı insanı halam can çekişiyor. Cenk Koray geldi. Konuştu, elini tuttu, vücudunda çeşitli noktalara elini sürdü.
İnleyen, zorlukla yürüyen halam, salondaki yemek masasının etrafında koşarak tur atmaya başladı! Sonra banyoya gitti. Belki litrelerce kömür rengi su çıktı ağzından. Sonra yine koştu, hopladı, zıpladı, dans etti...
Başkası anlatsa, mümkün değil inanmam.
Anlaşılır, anlatılır gibi değildi.
Cenk Koray, yeterli olamadığını, çok ümitlenmememizi fısıldamış giderken kapıda.
Aylar sonra o beklenen acı son geldi, doğru.
Ama Cenk Koray'ın eli değdikten sonraki birkaç hafta rüya gibiydi. Gerçeküstüydü.
Şifacılarla çok haşır neşir olan insanlar var. Onlardan değilim. Ama bunu da hiç unutamadım doğrusu.


Başka bir alıntı.

Şifacı nasıl olunur? Bu bir doğal yetenek midir yoksa bu insanlar sahtekar mıdır? Bilim adamlarına sorarsanız böyle bir yöntemle insanları sağlığına kavuşturmak asla mümkün değil.
Ama onlar da şu açık kapıyı bırakıyorlar: "Henüz bilimin erişemediği bazı güçler olabilir..." Şifacıların pek çoğuna doğal olarak sahtekar gözüyle bakılıyor. Ama arada bir toplumun içinden saygın, kişiliğini ispat etmiş insanların aniden şifacı olarak ortaya çıkması, zihinleri bulandırıyor.
Örneğin 2000 yılında kaybettiğimiz Cenk Koray, 40 yaşından sonra bu yeteneğini keşfettiğini söyleyerek herkesi ikilemde bırakmıştı. Cenk Koray sahtekar olabilir miydi? Buna kimse ihtimal vermiyordu ama kafalardaki soru işaretleri de bitmek bilmiyordu. Koray elindeki enerji ile insanları iyileştirdiğini iddia ediyordu. Yakın arkadaşı Müjdat Gezen'in eniştesi Şükrü Demirkuş, beyin damarlarındaki tıkanıklık sonucu felç geçirmiş ve ısrar üzerine bir kez de Cenk Koray'a gitmişti.
Sonrasını şöyle anlatacaktı: "Ben aslında böyle şeylere inanmam. Cenk Koray önce bir şeyler okudu, ne olduğunu bilmiyorum.
Sonra elleriyle bacaklarımı baştan aşağıya sıvadı. Oradan yürüyerek ayrıldım, yine felçliyim ama o günden beri de yürüyorum.
Cenk bana yine gel demişti ama gitmedim, çünkü inanmam. Ama nasıl yürüdüğüme ben de hayret ediyorum." Bugün Müjdat Gezen ile konuştuğumuzda rahmetli Cenk Koray ile çok iyi arkadaş olduklarını, ama bu konulara hiç girmediklerini, çünkü kendisinin böyle olaylara inanmadığını söylüyor. Peki İslam'da doğa üstü güçlerin yeri var mı? Din adamları bunu reddediyorlar..

 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı