AsjasFıdas1000
Hectopat
- Katılım
- 14 Mayıs 2017
- Mesajlar
- 886
- Çözümler
- 4
"Batılılar geldiklerinde ellerinde incil vardı, bizim elimizde topraklarimiz vardı. bize gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. gözümüzü açtığımızda bizim elimizde incil, onların elinde topraklarımız vardı''
Bu söz her şeyi açıklıyor gibi.
Bu sözü daha 3 ay önce falan bir kitabın içerisinde görmüştüm ama adını unuttum. Kitabın adını hatırlıyor musunuz?
Orada dört tane dindar şekilde yetiştirilmiş çocuk var. Hemen bütün ülkeyi katlettiniz. Bu ülke size kalsa sonuç çok da farklı olmaz herhalde.
Dindar, cübbeyi giyene, namazını eksik etmeyene denmez. Eğer zahmet edip, kutsal kitabımızı okursanız orada görürsünüz zaten. Dindarlığa sadece bu açıdan bakmayın. Aynı zamanda okumak, bilmek, öğrenmek, öğrenmeye çalışmak, bilim yapmak, bilim öğrenmek, eğitim görmek de çok büyük sevaptır. Yani ibadettir. Çünkü bunu yapabilen, dünyadaki tüm insanlara da iyilik yapmaya çalışmış olacaktır. Her şeyden öte, kendini geliştirmek ve yine kendine yatırım yapmaktır. Dolaysıyla dindar olmak da kolay değildir. Bu yüzden "Kur'an'ı okuyayım, dindar olmuş olurum. Bir de üzerine sakal bırakayım, yahut cübbe giyeyim, tam cennetliğim. Aha 2 hafta içerisinde her şeyi garantiye aldım." diyerek olmuyor bu işler.