Mutluluk amaç mıdır yoksa sonuç mu?

Mutluluk bir duygudur. Duygular, ortaya çıkabilmeleri için çevresel etmenlere ihtiyaç duyarlar. İnsan ise ulaşınca mutlu olacağını düşündüğü bir olguyu amaç edinebilir ki o da mutluluğa sebep olur.

Mutluluk; diger bütün duygular gibi gelişen olay, durum ve benzerlerinin sonucudur.

Mutluluğu yanlış idrak etmiş insan; asıl amacı olan olgunun muhtemel zararları sebebiyle o duruma karşı olana, "sen benim mutlu olmamı istemiyor musun?" şeklinde bir serzenişte bulunabilir. Lakin istenmeyen ana nokta, asıl amacın zararlarının bertarafıdır.
 
Son düzenleme:
Multuluk bazı olayların sonucu ve benim amacım (her daim mutlu olmak).
3 farklı çeşitte mutlulukları keşfetmek de amaç olabilir.
 
Şu anki hissiyatım ile değerlendirdiğim vakit; mutluluk, bir sonuç olarak ele alındığında başka unsurlara da gerek duymaktadır ki bu, bir olgunun doğruluğuna yaklaşabilmek için önemli bir etkendir. Sadece kendi ile başbaşa ve kendinden beslenen herhangi bir şeyin doğruluk ile iştiraki yine kendincedir. Amaç olarak değerlendirildiği vakit de onu amaç belleyen insanın yetkisine hapsolma potansiyeli mevcuttur.

Fayda yönünden ele alındığı vakit, hangisinin çapı daha geniş ise cevap büyük ihtimalle odur. Aslında, mutluluğu amaç edinmenin kişinin kendinden başkasına olan yararı; gayesi mutluluk olan için, çok da mühim değildir.
Sonuç.
 
Bir şeyi mutlu olmak için yapıyorsan bu senin için bir amaç oluyor. Ancak beyin için mutluluk hormonu bir ödüllendirmeden ibaret olduğu için bu bir sonuca dönüşüyor.
 
Bir şeyi mutlu olmak için yapıyorsan bu senin için bir amaç oluyor. Ancak beyin için mutluluk hormonu bir ödüllendirmeden ibaret olduğu için bu bir sonuca dönüşüyor.

İkinci cümlenizden hareketle, herhangi bir şeyi mutlu olmak için yapmak konusu; beynini ya da kendisini yeteri kadar tanimayan insanların düsturudur, denilebilir mi?
 
Son düzenleme:
İkinci cümlenizden hareketle, herhangi bir şeyi mutlu olmak için yapmak konusu; beynini ya da kendisini yeteri kadar tanimayan insanların düsturudur, denilebilir mi?

Hayır. Tam tersi gibi. Benim demek istediğim şöyle ki, vicdani açıdan düşünerek karşılıksız bir iyilik yapmak bizi mutlu edebilir. Ancak beyin için vicdan ve karşılıksız iyilik gibi kavramlar söz konusu değil. O sanki bizden farklı düşünüyormuşçasına kendi yararına olacak şekilde hareket ediyor. Yani biraz ilkel hareket ediyor gibi denebilir. Biz irade ile beynin faydacılık tavrının önüne geçip karşılıksız iyilik yapabiliyorsak, bu durum beynini ve kendisini iyi tanıyan insanın düsturu olur.
 
Hayır. Tam tersi gibi. Benim demek istediğim şöyle ki, vicdani açıdan düşünerek karşılıksız bir iyilik yapmak bizi mutlu edebilir. Ancak beyin için vicdan ve karşılıksız iyilik gibi kavramlar söz konusu değil. O sanki bizden farklı düşünüyormuşçasına kendi yararına olacak şekilde hareket ediyor. Yani biraz ilkel hareket ediyor gibi denebilir. Biz irade ile beynin faydacılık tavrının önüne geçip karşılıksız iyilik yapabiliyorsak, bu durum beynini ve kendisini iyi tanıyan insanın düsturu olur.

Ego, alter ego, süper ego da bunların hepsi beyinde değil mi? Bilebildiğimiz kadarı ile düşünce ve iradenin kaynağı sonuçta.
 
Son düzenleme:
Ego, alter ego, süper ego da bunların hepsi beyinde değil mi? Bilebildiğimiz kadarı ile düşünce ve iradenin kaynağı sonuçta.

Her şey beyinde bitiyor evet doğru ancak bizler farkındalığı olan canlılar olarak buna müdahale edebiliyoruz bir şekilde. En basit örnek olarak mesela beyin açlık sinyali yolluyor ve belirli zamanlarda yemek yemeni söylüyor. Diyet yapan birisi bu sinyale iradesiyle karşı koymayı seçebiliyor. Bu şekilde beynin yemek yeme isteğini bastırıyor.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı