Red Dead Redemption 2 | Overrated nedir?

Her oyun yerine göre güzeldir, 90'lı yılların başından beri oyun oynadığınızı belirtmişsiniz; fakat Metro, Resident Evil gibi oyunlarla bu oyunu bir tutuyorsunuz? Bu ne kadar mantıklı? Korku oyunu türünde Resident Evil serisi en iyisidir ve bu oyunu gidip aksiyon oyunu bir oyunla karşılaştırmam doğru olmayacaktır. 2019'da çıkan bu türde başka oyunla kıyaslama yapmanız daha doğru olacaktır. Her oyun çıktığı seneye ve türüne göre iyidir. RDR2 için genel yorum yapacak olursak da oyun her şeyiyle güzel ve daha önce bu kadar detaylı oyun oynadığımı hatırlamıyorum.
 
Konuyu açan üyeden 5 yaş küçüğüm. 35 olduk.

Oyunlar zevk işidir arkadaşlar. Herkesin kendine daha yakın bulduğu daha çok sevdiği oyunlar vardır. Senelerdir oyun oynarım ama zor oyunlarda bir iki kere öldüğüm zaman hemen kapatırım. Şimdi ben Elden Ring aşırı overrated oyun diyemem. Sadece dümdüz gidip düşman kestiğimiz oyun diyemem. Çünkü bitirmedim ve bu oyun türünde becerikli değilim. Oyundan beklentim de ya animasyonları neden böyle ya şurası neden böyle de olmaz. Elden Ring benim yapamadığım ama yapanların neden sevdiğini anlayabildiğimi düşündüğüm bir tatmin hissi veriyordur. Bu da dopamin demek. Bunu ben de becermek isterdim ama yapamıyorum. Yapabilirim aslında ama 10 defa ölüp bir boss kesmek daha gençken de sıkıcı bir durumdu şimdi de sıkıcı. Ayrıca gençler var burada daha çok doğal olarak bizim zamanımızda da forumda gençler biz olurduk ama yaşı biraz fazla olanları da ehtiyar yapmayın daha genciz :)

Neyse RDR2 için konuşacak olursak benim en sevdiğim oyun oldu. Birincisi vahşi batı temasını seviyorum, dağ taş ormanlık canlı hissettiren açık dünyalara bayılıyorum ve oyunun habitatına hayvan çeşitliliğine hayranım. Bu oyun beni zaten burada kazanıyor. RDR1 i de severim ama RDR 2 gibi etkilememişti. Mesela o oyunda karakter daha atiktir. O hantallık dediğiniz şeyi daha az hissedersiniz ama ben oynarken gta karakteri ile oynuyorum gibi hissetmiştim. Yani gerçekçi olması yürüyüşünün oturaklı olması filan benim inanılmaz hoşuma gidiyor. Bu oyuna kadar ben tps oyunlarda karakterimi şöyle yavaş yavaş yürüteyim de manzaranın tadını çıkarayım demedim. st dennis gece vaktinde o ışıklı yerde bildiğin gerçek hayattaki gibi yürüyordum. Güzel çayırlık çimenlik bir manzara görünce atı yavaşlatıyorum ve etrafa bakıyorum. İşte bu gibi şeyler önemli. Horizon Zero Dawn mesela. Ne güzeldi değil mi grafikleri ilk çıktığı zaman ? Ben inanılmaz heyecanlanarak oyunu aldım ama açık dünyası öyle bir baydı ki fast travelsız ilerlemez oldum. Çünkü birşey vaadetmiyordu. Git çalı çırpı topla başka şey yok. Bir de habitatı o kadar düşmancıl ki rahat rahat bile yürütmüyordu.

Oyunda açık dünyayı dolaşmazsanız hadi oradan göreve şuradan buraya diye yardırırsanız sıkılmanız normaldir. Mesela oyunun en büyük eleştirilerinden oyunun görevlerde çok fazla yönlendirmesi git sarı bölgeye siper al vs demesi beni sıkmadı. Neden ? Çünkü açık dünyada yeterince serbest şeyler yaptım. O hengamenin ardından görevlerde lineer sinematik anlatım benim hoşuma gitti.

Çatışma ve vuruş hissi konusuna gelirsek çok keyifliydi. Vurduğumu hissettiğim nadir oyunlardan. Bu vuruş hissi hissiyatını zaten doğru düzgün anladığım ilk oyun Call of MW 1. Hayran olmuştum zamanında.

Bugün bu türden daha farklı bir oyun oynadım bitirdim. Zelda BOTW. Mesela bu oyunda en sevdiğim oyunlar sıralamasında en üstlerde artık. Çoook farklı oyunlar ama aldığım keyif başkaydı. Ya da çok eğlenceli oynanışı olan Titanfall 2. FPS oyunu olarak çok sevmiştim bence oldukça iyi bir oyun ama bunun oynanışı ile RDR nin Zeldanın birbirleri ile kıyaslanacak şeyler değil. Türün bellidir. Bir dönem FPS oyunlar benim için en keyifli oyunlardı ama artık TPS seviyorum.

Hayatımın oyunu da uzayda geçen bilimkurgu temasında olan gemi geliştirmesi ekip bulma yeni gezegenleri ziyaret etme gibi öğeler olan bir oyun olur herhalde. Bir de gizem olacak işin içinde. Zamanında Mass Effect serisi ile buna biraz yaklaşan oldu Starfield hayalkırıklığı oldu ama sonunda çıkmayı becerirse Star Citizens Squadron 42 belki bunu başarır. O zamana kadar en iyi oyun benim gözümde RDR2.
 
Konuyu açan üyeden 5 yaş küçüğüm. 35 olduk.

Oyunlar zevk işidir arkadaşlar. Herkesin kendine daha yakın bulduğu daha çok sevdiği oyunlar vardır. Senelerdir oyun oynarım ama zor oyunlarda bir iki kere öldüğüm zaman hemen kapatırım. Şimdi ben Elden Ring aşırı overrated oyun diyemem. Sadece dümdüz gidip düşman kestiğimiz oyun diyemem. Çünkü bitirmedim ve bu oyun türünde becerikli değilim. Oyundan beklentim de ya animasyonları neden böyle ya şurası neden böyle de olmaz. Elden Ring benim yapamadığım ama yapanların neden sevdiğini anlayabildiğimi düşündüğüm bir tatmin hissi veriyordur. Bu da dopamin demek. Bunu ben de becermek isterdim ama yapamıyorum. Yapabilirim aslında ama 10 defa ölüp bir boss kesmek daha gençken de sıkıcı bir durumdu şimdi de sıkıcı. Ayrıca gençler var burada daha çok doğal olarak bizim zamanımızda da forumda gençler biz olurduk ama yaşı biraz fazla olanları da ehtiyar yapmayın daha genciz :)

Neyse RDR2 için konuşacak olursak benim en sevdiğim oyun oldu. Birincisi vahşi batı temasını seviyorum, dağ taş ormanlık canlı hissettiren açık dünyalara bayılıyorum ve oyunun habitatına hayvan çeşitliliğine hayranım. Bu oyun beni zaten burada kazanıyor. RDR1 i de severim ama RDR 2 gibi etkilememişti. Mesela o oyunda karakter daha atiktir. O hantallık dediğiniz şeyi daha az hissedersiniz ama ben oynarken gta karakteri ile oynuyorum gibi hissetmiştim. Yani gerçekçi olması yürüyüşünün oturaklı olması filan benim inanılmaz hoşuma gidiyor. Bu oyuna kadar ben tps oyunlarda karakterimi şöyle yavaş yavaş yürüteyim de manzaranın tadını çıkarayım demedim. st dennis gece vaktinde o ışıklı yerde bildiğin gerçek hayattaki gibi yürüyordum. Güzel çayırlık çimenlik bir manzara görünce atı yavaşlatıyorum ve etrafa bakıyorum. İşte bu gibi şeyler önemli. Horizon Zero Dawn mesela. Ne güzeldi değil mi grafikleri ilk çıktığı zaman ? Ben inanılmaz heyecanlanarak oyunu aldım ama açık dünyası öyle bir baydı ki fast travelsız ilerlemez oldum. Çünkü birşey vaadetmiyordu. Git çalı çırpı topla başka şey yok. Bir de habitatı o kadar düşmancıl ki rahat rahat bile yürütmüyordu.

Oyunda açık dünyayı dolaşmazsanız hadi oradan göreve şuradan buraya diye yardırırsanız sıkılmanız normaldir. Mesela oyunun en büyük eleştirilerinden oyunun görevlerde çok fazla yönlendirmesi git sarı bölgeye siper al vs demesi beni sıkmadı. Neden ? Çünkü açık dünyada yeterince serbest şeyler yaptım. O hengamenin ardından görevlerde lineer sinematik anlatım benim hoşuma gitti.

Çatışma ve vuruş hissi konusuna gelirsek çok keyifliydi. Vurduğumu hissettiğim nadir oyunlardan. Bu vuruş hissi hissiyatını zaten doğru düzgün anladığım ilk oyun Call of MW 1. Hayran olmuştum zamanında.

Bugün bu türden daha farklı bir oyun oynadım bitirdim. Zelda BOTW. Mesela bu oyunda en sevdiğim oyunlar sıralamasında en üstlerde artık. Çoook farklı oyunlar ama aldığım keyif başkaydı. Ya da çok eğlenceli oynanışı olan Titanfall 2. FPS oyunu olarak çok sevmiştim bence oldukça iyi bir oyun ama bunun oynanışı ile RDR nin Zeldanın birbirleri ile kıyaslanacak şeyler değil. Türün bellidir. Bir dönem FPS oyunlar benim için en keyifli oyunlardı ama artık TPS seviyorum.

Hayatımın oyunu da uzayda geçen bilimkurgu temasında olan gemi geliştirmesi ekip bulma yeni gezegenleri ziyaret etme gibi öğeler olan bir oyun olur herhalde. Bir de gizem olacak işin içinde. Zamanında Mass Effect serisi ile buna biraz yaklaşan oldu Starfield hayalkırıklığı oldu ama sonunda çıkmayı becerirse Star Citizens Squadron 42 belki bunu başarır. O zamana kadar en iyi oyun benim gözümde RDR2.
Güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık. Genelin aksine Star Citizens'tan ben de umutluyum.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı