Bu konuda popülist söylemlerle belediye başkanlığını kazandı. İşe yaradığını görünce elini arttırıyor.
Dünyadaki tüm suni ayrımlar bazen ortadan kalkar mecburen. Kimi savaş mağduru olarak gelir kimileri de paramiliter şebekeler olarak konuşlanır bir yerlerde. Kapitalizmin ileri gelenleri tüm bu kargaşayı çekmesi için ülkemizi seçti. Bu bizim geri kalmışlığımızın gereği, o ülkeler tarafından zorunlu görev olarak ortaya çıkması durumudur. Bunu siyasi ve maddi rüşvetlerle yaparlar.
İş bunu organize edebilecek yönetimlerdedir. Ne iktidar ne de bu belediye başkanı bu süreci idare etmeye yanaşmıyor. Herkes işine geldiği gibi kullanıyor. İki taraf da toplumu manipüle ediyor.
İnsani çözüm şu olmalıydı: AB ülkeleri, Rusya, İngiltere, ABD ve Kanada vb ülkeler mültecileri nüfus yoğunlukları oranında paylaşmalıydı ama hiçbiri buna yanaşmayıp sadece yetişmiş insanları alıp kullandılar ve vasıfsız olanları tutması için ülkemize siyasi ve maddi rüşvet vaadettiler. Ne kadarı gerçekleşti, bilemiyorum.
Diğer yandan Afganistan Pakistan taraflarından gelen özellikle genç erkek kitlenin paramiliter şebekeler olduğunu düşünebiliriz. Bunları getirmenin amacı bize başka bir ihtimal düşündürtmüyor.
Velhasıl kelam, bunca kargaşanın içinde kime ne amaçla tepki vereceğimizi de şaşırıp milletçe aşırı ve uygunsuz durumlara da düşebiliyoruz. İktidar da bazı muhalif görünen odaklar da bu durumu siyasi popülizm fırsatı olarak kullanıyor. Sağlıklı çözüm için geniş ve bilimsel bir çalışma yapılmalı. Bize bunca sorunu yükleyen ülkelerden gelen siyasi ve maddi rüşvetleri reddedip savaşlara neden olan tüm tarafların sorumluluk almasını planlayıp zorlayabilecek ekipler lazım.