- Katılım
- 17 Aralık 2019
- Mesajlar
- 9.593
- Makaleler
- 3
- Çözümler
- 66
Nedir mesela?Adalet duygusu dahil her duygunun meydana gelmesini sağlayan ilkel dürtüler vardır.
Nedir mesela?Adalet duygusu dahil her duygunun meydana gelmesini sağlayan ilkel dürtüler vardır.
Bu sorunun muhattabı nöropsikoloji ve evrimsel psikoloji alanında bilgi sahibi kimselerdir efendim. Ben size X duygusunun komponentleri şunlar ve şunlardır diyerek sayamam. Ama söyeyebilirim ki, adalet kavramında büyük bir öneme sahip olan empati duygusunun gerçekleşmesi beyindeki bulunan ayna nöronları sayesindedir. Adalet kavramı hiçbir insana ruh veya tanrı kaynaklı üst-bilinçten öylece gelmemiştir.Nedir mesela?
O kaynak değildir, işleyişin açıklanmasıdır. İnsanın öğrenme şeklinden ve bilginin oluşmasından bahsediyoruz. Oluşmuş bilginin işlenmesi değil derdimiz. Konuları karıştırmayınız.Bu sorunun muhattabı nöropsikoloji ve evrimsel psikoloji alanında bilgi sahibi kimselerdir efendim. Ben size X duygusunun komponentleri şunlar ve şunlardır diyerek sayamam. Ama söyeyebilirim ki, adalet kavramında büyük bir öneme sahip olan empati duygusunun gerçekleşmesi beyindeki bulunan ayna nöronları sayesindedir.
Evrimsel psikoloji diye eklememin sebebi buydu. Adalet kavramı canlılarda hangi noktada gelişmiştir ve kaynağını nereden alır sorusuna 'çünkü tanrı verdi' cevabını vermenin, eski çağlarda sebebi henüz bilinmeyen her doğa olayına tanrı kaynaklıdır demekten bir farkı yoktur.O kaynak değildir, işleyişin açıklanmasıdır. İnsanın öğrenme şeklinden ve bilginin oluşmasından bahsediyoruz. Oluşmuş bilginin işlenmesi değil derdimiz. Konuları karıştırmayınız.
Sizin içgüdüler var demenizin de benim dediğimden bir farkı yok. Geçmişten beri pek çok filozofun ki geneli toplumsal ve ahlaki konular üzerine yoğunlaşmış kişilerdir kitaplarında bu olguların tanrısal olduğu iddiasına rastlarsınız ki kendileri gayet yeni çağlarda yaşamışlardır. (Bkz. Rousseau, Descartes, Spinoza vb.)Evrimsel psikoloji diye eklememin sebebi buydu. Adalet kavramı canlılarda hangi noktada gelişmiştir ve kaynağını nerede alır sorusuna 'çünkü tanrı verdi' cevabını vermenin, eski çağlarda sebebi henüz bilinmeyen her doğa olayına tanrı kaynaklıdır demekten bir farkı yoktur.
İnsan beyni ve psikolojisi günümüzde bile tam olarak kavranmaktan çok uzak iken, daha da eski zamanlarda yaşamış filozofların görüşlerini gerçek kabul etmenin gereği nedir? Henüz sebebini bilmediğimiz bir 'doğa olayına' tanrısal kaynaklı demektesiniz. Nasıl ki bilim sayesinde bugün, şimşeklerin nasıl oluştuğunu biliyorsak; yarın bir gün 'üst-biliş' kaynaklı dediğiniz adalet kavramının insan beyninde nasıl oluştuğunu da bileceğiz.Sizin içgüdüler var demenizin de benim dediğimden bir farkı yok. Geçmişten beri pek çok filozof ki geneli toplumsal ve ahlaki konular üzerine yoğunlaşmış kişilerdir kitaplarında bu olguların tanrısal olduğu iddiasına rastlarsınız ki kendileri gayet yeni çağlarda yaşamışlardır. (Bkz. Rousseu, Descartes, vb.)
Ayrıca kalkıp bilginiz olmayan bir konuda noropsikolojide vardır deyip sallama bir cevap vermek fuzuli işgalden başka bir işe yaramaz. Tartışmaya da bir şey katmaz.
Gerçek kabul edilmez. Gerçek, gerçektir. Doğru kabul edilir ki o insanlardan biraz sebeplenince doğruda paylarını görürsünüz. Zaten ilk çağ iddianıza cevaptı.daha da eski zamanlarda yaşamış filozofların görüşlerini gerçek kabul etmenin gereği nedir?
Buna dair çalışma yapılıyor olmalı ki ilerlemeyi görebiliyor olasınız ama zannımca bu konuda da farazi konuşuyorsunuz.yarın bir gün 'üst-biliş' kaynaklı dediğiniz adalet kavramının insan beyninde nasıl oluştuğunu da bileceğiz.
Nöropsikoloji alanında bilgi sahibi olmamı gerektiren bir iddia atmadım ortaya.
Ne gibi mesela?Adalet duygusu dahil her duygunun meydana gelmesini sağlayan ilkel dürtüler vardır.
Bu sorunun muhattabı nöropsikoloji ve evrimsel psikoloji alanında bilgi sahibi kimselerdir efendim.
Düşüncenizi daha detaylı anlatırsanız daha iyi olur.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.