Tanrı var mı?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Varlığına veya yokluğuna dair en ufak kanıt olmayan bir varlık yok mudur var mıdır? Cevabı olmayan bir soru peşindeyiz.
Göremiyor, dokunamıyor, koklayamıyor ve duyamıyorsam yoktur. İnsan eliyle yazılmış kitaplarda varlığının olduğuyla alakalı şeyler yazması hiçbir şeyi kanıtlamaz. Gelişmiş, düşünme yetisi olan bir hayvan türü olmamız insanlara varlığımıza bir anlam yüklememiz gerektirdiği hatasına düşürüyor. Bu sebepten dolayı bu din muhabbetleri binlerce yıl daha devam edecek galiba. Sokaktaki kedi, köpek veya kuş neden varsa bizde o yüzden varız.
 
Duygular bilimseldir, aşk dediğin şey; beyinde 12 ayrı bölge uyarılıyor. Bu uyarılan bölgeler insanda "öforik" duygular oluşturan "dopamin, oksitosin, adrenalin" ve "vasopressin" gibi hormonların salımına sebep oluyor. 28 eki 2010 bu hormonların salgılanması senin aşık olman, örneğin dopamin mutluluktan salgılanır, sen aşık olduğunda onu istiyorsun ve beynin onunla olduğunda ne kadar mutlu olacağını saniyeler içinde düşünüyor ve o düşündüğü mutluluk için dopamin salgılıyor. Yani duygu diye bir şey yok. Hepsi bilimsel.
İşte ateistlerimizin bilim sandığı yanılgı da bu. Bir şeyin oluşum sürecini açıkladığınız zaman, başka bir şeye ihtiyacın kalmadığını düşünüyorsunuz. Sen bana, aşık olduğumuzda vücudumda nasıl değişiklikler olduğunu anlatıyorsun sadece. Spor yaptığım zaman da benim vücudum adrenalin, vasopressin, oksitosin ve dopamin salgılıyor. Bunu birbirinden ayıran şey ne?
Veya ben spor yaptığımda oksitosin ve dopamin salgılıyorum ama spor yapmaktan nefret eden biri bu iki hormonu salgılamıyor. Hatta tam terzi kortizol salgılıyor.
Bir şeyin gidişatını, oluşma sürecini anlatmak; onun sırrını çözdüğümüzü, gerçeğini açıkladığımızı göstermez.
 
Kokuyu, tadı, sesi, görüntüyü ve dokunmayı, tamamını Allah yarattı. Bu durumda bu fiillerin yaratıcısına yarattığı fiilleri yükleyip yorum yapmak ne kadar doğru olur? Bunun gibi Allah, zamanın ve mekanında dışındadır. Eğer içerisinde olsaydı senin bir resim çizip içine girmen kadar mantıksız olurdu. Ayrıca imtihanında bir anlamı kalmazdı.

Demek ki Allah yok, eğer varsa bile biz bilemeyiz. O isteseydi bilirdik, demek ki bilmemizi istemiyor. Bilmemizi istemiyor ama kayıtsız şartsız var demezsek bize kızıyor.
 
Allah böyle olacağını zaten biliyor olsaydı böyle olmazdı.
Allah böyle olacağını biliyordu.
Zaten kıyamet bu dünyayı kötü hale getirdiğimiz zaman geliyor.
Yani Allah bizim ne zaman dünyayı çok kötü hale getireceğimizi ve kıyametin ne zaman geleceğini biliyor.
 
Bir şeyin bilimsel olarak var olabilmesi için bir insanın onu 5 duyu organı ile hissedebilmesi gerekmektedir.

1-) Allah'ın kokusu yok.
2-) Allah'ın tadı yok.
3-) Allah'ın sesi yok.
4-) Allah'ın görüntüsü yok.
5-) Allah'a dokunamıyoruz.

Demek ki yok.

Bilimi ortaya çıkaran yine insanlar değil mi? Yani kendi kendinizimi kanıtlamaya çalışıyorsunuz anlamadım ki? Şunu da söylemek isterim, senin beynini görmüyorum, dokunmuyorum, seside yok, tadıda yok, kokusuda yok. Şimdi "bilimsel" olarak beyinin yok mu oluyor?
 
İşte ateistlerimizin bilim sandığı yanılgı da bu. Bir şeyin oluşum sürecini açıkladığınız zaman, başka bir şeye ihtiyacın kalmadığını düşünüyorsunuz. Sen bana, aşık olduğumuzda vücudumda nasıl değişiklikler olduğunu anlatıyorsun sadece. Spor yaptığım zaman da benim vücudum adrenalin, vasopressin, oksitosin ve dopamin salgılıyor. Bunu birbirinden ayıran şey ne?
Veya ben spor yaptığımda oksitosin ve dopamin salgılıyorum ama spor yapmaktan nefret eden biri bu iki hormonu salgılamıyor. Hatta tam terzi kortizol salgılıyor.
Bir şeyin gidişatını, oluşma sürecini anlatmak; onun sırrını çözdüğümüzü, gerçeğini açıkladığımızı göstermez.

İki tane kırmızı kalem düşün, ikisi de farklı türden kalemler ama kırmızı kalem olduğu için ikisinin de aynı olduğunu düşünüyorsun.
 
Demek ki Allah yok, eğer varsa bile biz bilemeyiz. O isteseydi bilirdik, demek ki bilmemizi istemiyor. Bilmemizi istemiyor ama kayıtsız şartsız var demezsek bize kızıyor.
Ben sizin ne açıdan düşündüğünüz anlıyorum, bilim açısından bakınca da sizin dediğiniz gibi bir sonuç çıkıyor. Ben de zamanında öyle düşünyordum. Bilimin prensibi bu konuda şöyle: Varlığı kanıtlanamayan yoktur.
Ama bu işlere biraz da inanma açısından bakmak gerektiğini düşünüyorum.
 
Demek ki Allah yok, eğer varsa bile biz bilemeyiz. O isteseydi bilirdik, demek ki bilmemizi istemiyor. Bilmemizi istemiyor ama kayıtsız şartsız var demezsek bize kızıyor.
Nasıl yok ya. Allah kendisini gösterseydi dünya ya gelmemizin anlamı kalmazdı, çünkü bütün insanlar ona inanırdı.
 
Bilimi ortaya çıkaran yine insanlar değil mi? Yani kendi kendinizimi kanıtlamaya çalışıyorsunuz anlamadım ki? Şunu da söylemek isterim, senin beynini görmüyorum, dokunmuyorum, seside yok, tadıda yok, kokusuda yok. Şimdi "bilimsel" olarak beyinin yok mu oluyor?

Eğer gerçekten görmek istiyorsan eline baltayı alıp kafamı parçala, beynimi görüceksin ona dokunacaksın, tadını da alabileceksin. Sen görmek isteseydin görürdün, ama göremiyor olman göremeyeceğin anlamına gelmiyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı