İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Ama
Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri
baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım gelecek olsa mutlaka, “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen
değil midir?
İnkâr edenler iman edenlere, “Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim” derler. Hâlbuki onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır.
Andolsun, onlar mutlaka kendi yüklerini ve kendi yükleriyle beraber nice ağır yükleri yükleneceklerdir. Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet günü şüphesiz, sorguya
çekileceklerdir.
Allah, kullarından dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar.
Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Andolsun, eğer onlara, “Gökten yağmuru kim indirip de
onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?” diye soracak
olsan, mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. De ki: “Hamd Allah’a
mahsustur.” Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar.
Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi
Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar
diriltilmeniz, ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Görmedin mi ki, Allah, geceyi gündüzün içine ve gündüzü
de gecenin içine sokuyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri (kendi yörüngesinde) belli
bir zamana kadar akar gider. Şüphesiz Allah, işlediklerinizden hakkıyla haberdardır.
Bu böyledir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir, onu bırakıp
da taptıkları ise batıldır
“Biz toprakta yok olduktan sonra mı,
biz mi yeniden yaratılacakmışız? Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.
De ki: “Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.”
Suçlular, Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, “Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya)
döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız” dedikleri vakit, (onları) bir görsen!
Eğer dileseydik, herkese hidayetini verirdik. Fakat benim,
“Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan
dolduracağım” sözüm gerçekleşecektir.
O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedî azabı tadın