Liseye hiç gitmediğim için ne kaybettim?

Lisenin ortamı konusu hangi liseye gittiğine bağlı bazıları çok genelleme yapmış hırbo mekanı diye. Şahsen ben fen lisesine gittim ve gayet memnundum arkadaş ortamından. Benimle aynı kafa yapısındalardı. Zorbalık yapan 1 kişi görmedim. Eğitim konusuna gelecek olursak yine okulumun verdiği eğitimi kötü bulmuyorum fakat genel olarak tüm okulların yeterli olmadığını düşünüyorum. Hatta dershaneye gitmen bile gereksiz direkt evden saatlerini gömerek çok sağlam bir rutinle tek yılda derece yapan arkadaşlarım oldu. Yaşadıklarına üzüldüm zamanında benim hocam da beni şans işte sen çıktın diyerek sınıf birincisi olmama rağmen değiştirmek istedi yalvara yalvara zor tuttum fakat okusan da bir şey olmayacak diyenlere takma kafayı onlara baksan anaokulunda bırakman lazım. Yapabildiğin kadarını yap gerisi senin problemin değil fakat yapmadan pes edersen yine sen üzülürsün.
 
Merhaba, öncelikle yaşım 18. Ben ortaokulda 2 sene devamsızlıktan sınıfta kaldım, müdür bana kafayı takmış. 3 kere sınıfımı değiştirdi, çok oynadılar benimle. Okuldan soğuttular beni, ben de gitmek istemedim. Liseye 1 gün bile gitmeden bayağı depresyona girdim, liseye falan kayıt olmadım. Sonra açığa aldım, 2 yılda bitireceğim inşallah. O 2 yılda full dershaneye gideceğim, üniversite sınavına hazırlanacağım. Sizce liseye gitmeyerek ne kaybettim? Çok üzülüyorum. Şu ortada yaşadıklarımı lisede yaşasaydım gram koymazdı ama ortaokulda yaşamak liseye gitmemek çok koydu. Ben de isterdim o ortamı görmeyi, gitmeyi ama olmadı. Ne kaybettim sizce?
Eğer bir işin varsa, bir zanaatla uğraştıysan liseye gidemediğin zamanlarda biraz iyi bile olmuş diyebilirim. Üniversite mezunu olarak üzülerek şunu diyorum bu ülkede diploma bir boka yaramıyor.
 
Sen biyoloji okuyan herkesin sadece biyoloji dersi aldığını mı sanıyorsun dostum yapma lütfen... Sadece biyolojinin bile biyofizik, biyokimya gibi alt dalları varken fizik okuması nasıl gereksiz olsun? Ben senin demek istediğini anladım da verdiğin örnek yanlış.
Sen spesifik alt dalları örnek göstermişsin birbiriyle bağlantılı olan. Makine, elektrik/elektronik, inşaat, metalurji gibi mühendislik dalının biyolojiyle bir alakası olduğunu düşünmüyorum. Fizikokimya, biyofizik, Kimya mühendisliği gibi dallarda birbiriyle bağlantılı olan yerler olsa da bunun 9 ve 10. sınıfta gördüğümüz fen derslerinin gereksiz olduğu gerçeğini değiştirdiğini düşünmüyorum. Üniversite zaten bunları baştan anlatır, lisede görmeye gerek yok. Ayrıca coğrafya ve edebiyat için ne diyeceksiniz? Ben sayısal seçtiğim halde 11. sınıfta edebiyat gördüm. Bunları öğrenmek isteyen gitsin kendisi öğrensin.
14-15 Yaşında bir çocuk düşünün. O yaşa mı denk geliyor hatırlamıyorum ama lise 1. sınıfta okuyor olsun. Derslerinde şuan genel itibariyle Newton fiziği, temel kimya, hücre teorisi gibi konuları görüyor olması gerek. Bu çocuk da "bunlar ne işime yarayacak be" diyip, aynı sizin gibi düşünüp okulu bıraktı diyelim. Yıllar geçti, bu çocuk artık 30 yaşında, evlenip çoluk çocuğa karışıyor. Şimdi bu adamın çocukları büyürken, "baba dünya yuvarlaksa altta kalanlar neden uzaya düşmüyor?" sorusunu sorduğunda, lise okumamış babanın cevabının "dünya yuvarlak değil ki, düz." olması beni hiç şaşırtmaz. Ekstrem bir örnek olduğunu mu düşünüyorsunuz, gelin size günümüzden bir örnek vereyim. Müfredattan evrim kalktı, biliyorsunuzdur zaten. Şimdi derste evrim görmeyen liseli genç, belki şanstan belki meraktan dolayı evrim teorisini hiç araştırmayınca, hiç duymayınca; birinin gelip evrim hakkında konuştuğunda "evrim yok, Darwin yalan" diye bağırmasını ben garipsemem. Çünkü evrimi hiç araştırmamış ve etrafından duyduklarına göre ateistlerin uydurduğu bir yalandan başka bir şey değil. Hatta daha da acınası olan şey, gelip de "evrim kanıtlanmadı ki sadece bir teori" gibi mantık hatasıyla dolu bir cümle söylemesi. Şimdi bu çocuk büyüyüp biyolog olsa, uluslararası saygınlığı bulunan bir kurumda çalışmak istese, sizce o uluslararası kuruma evrimi kabul etmeyen birini alırlar mı? Müfredattaki tek bir dersin eksikliği bakın nelere mal oluyor. İlk verdiğim örneğe geri dönelim. Çocukluktan itibaren cahil bir ailenin altında yetişmiş çocuk, geri kalan hayatı boyunca da kafasına yer edinmiş bu hasarlı düşünce yapısından dolayı aynı babası gibi düşünecek ve nesiller boyu böyle devam edecek, ta ki nesil içerisindeki bir kişi bu zinciri kırana kadar.

Tek bir kişinin cahilliğinden dolayı belki de kaç kişi ve nesil etkilendi gördünüz mü? Şimdi bunu tek kişi olarak değil de yüz binlerce kişi olarak düşünün. Sizce böyle düşünen bir halk bizi bilim ve teknoloji alanında nasıl geliştirir? Nasıl ülkeye katkıda bulunur? Böyle insanların bilim konusunda bizi en üst düzeye çıkarma ihtimali varsa söyleyin, ben de haksızım diyip özür dileyeceğim hepinizden.

Ya yaşınızın küçüklüğünden ya da okula olan nefretinizden (okuldan ben de nefret ediyorum) dolayı eğitimi gereksiz görüyorsunuz. Daha kafanız tam bulanmamışken bu kirli düşünce yapısını bırakıp kendinizi bilime ve teknolojiye adamanızı öneririm. Daha da cevap yazmayacağım tüm düşüncelerimi belirttim.
Burada yazdığınız şeyleri de abartı buluyorum. Verdiğiniz ilk örnek tamamen temel bir şey, bunların öğrenilmesinde bir sorun yok zaten.

Evrim ise bambaşka bir konu. İnanan bir insan zaten evrimi kabul edemez. 2+2=4 gibi bir şey değil bu aksini iddia eden bilim insanları da çok fazla var.

Bu bilgilerin bize öğretilmesinin amacının bir temel oturtmak değil eleme usulü bir sınav olduğundan kaynaklandığını düşünüyorum. Çok fazla öğrenci var ve bu şekilde eliyorlar.
 
Merhaba, öncelikle yaşım 18. ben ortaokulda 2 sene devamsızlıktan sınıfta kaldım, müdür bana kafayı takmış. 3 kere sınıfımı değiştirdi, çok oynadılar benimle. Okuldan soğuttular beni, ben de gitmek istemedim. Liseye 1 gün bile gitmeden bayağı depresyona girdim, liseye falan kayıt olmadım. Sonra açığa aldım, 2 yılda bitireceğim inşallah. O 2 yılda Full dershaneye gideceğim, üniversite sınavına hazırlanacağım. Sizce liseye gitmeyerek ne kaybettim? Çok üzülüyorum. Şu ortada yaşadıklarımı lisede yaşasaydım gram koymazdı ama ortaokulda yaşamak liseye gitmemek çok koydu. Ben de isterdim o ortamı görmeyi, gitmeyi ama olmadı. Ne kaybettim sizce?

O ortam dediğin orta okuldakinden hiç farklı değil sadece yaşlar büyük.
 
Öncelikle diğer arkadaşların aksine gerçek bir cevap verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Saldırmak yerine kendi düşüncelerinizi bu şekilde paylaşmanız beni mutlu etti.
Sen spesifik alt dalları örnek göstermişsin birbiriyle bağlantılı olan. Makine, elektrik/elektronik, inşaat, metalurji gibi mühendislik dalının biyolojiyle bir alakası olduğunu düşünmüyorum.
Evet her mühendislik dalı biyolojiyle ilgili değil zaten ben böyle bir şey söylemedim ve böyle olmadığını biliyorum. Hatta arkadaşımın müfredatında bilgisayar mühendisliği okumasına rağmen biyoloji var ve bunun saçmalığını da kendim bizzat dile getirdim. Ama halkın her kesiminin en azından minimum bilgi düzeyini belli bir seviyede tutmak için temel de olsa her dersten bilgi sahibi olması gerekiyor.

Üniversite zaten bunları baştan anlatır, lisede görmeye gerek yok.
Üniversite lisans eğitimine odaklanır, en azından öyle olmalı. Temel bilgileri lisede aldıktan sonra üniversitede alanınızla ilgili olan dersleri profesyonel olarak almalısınız.

Ayrıca coğrafya ve edebiyat için ne diyeceksiniz? Ben sayısal seçtiğim halde 11. sınıfta edebiyat gördüm. Bunları öğrenmek isteyen gitsin kendisi öğrensin.
Ben edebiyatı her zaman saçma görmüşümdür. Bana göre yazar ezberlemek, yazı türü ezberlemek pozitif bilim değil, saçmalık. Coğrafya için aynı şeyi söyleyemeyeceğim sonuçta o da bir bilim dalı. 11. Sınıfta ben sayısal olduğum için edebiyat görmedim, coğrafya da haftada 2 dersti. Sizde neden öyle olmuş bilmiyorum ama zaten Türk eğitim sisteminin saçma olduğunu söylemiştim, hepimiz eşit olanaklardan faydalanamıyoruz.

Burada yazdığınız şeyleri de abartı buluyorum. Verdiğiniz ilk örnek tamamen temel bir şey, bunların öğrenilmesinde bir sorun yok zaten.
Abartı gelebilir sonuçta örnek verdim ama 2. verdiğim örnek daha tutarlı ve günümüzden.

Evrim ise bambaşka bir konu. İnanan bir insan zaten evrimi kabul edemez. 2+2=4 gibi bir şey değil bu aksini iddia eden bilim insanları da çok fazla var.
İşte bak burada çok yanlışsınız. Evrim bir teoridir, teori. Artık bir düzene oturtulmuş ve bilim camiasında kabul gören bir teoridir. Aksini iddia eden bilim adamı neredeyse kalmadı, aksini iddia eden bilim adamlarının da evrimin yerini alacak teoriyi sunmasını 4 gözle bekliyorum açıkçası ama bence sizin bilim adamı sandığınız kişiler bilim adamı olmayabilirler. İnanan bir insanın ben de evrimi kabul edemeyeceğini düşünüyorum ama bu benim ilgi alanım dışında, evrimi dini kalıplara oturtmaya çalışan bir güruh var, bana göre saçmalık olsa da yorum yapmayacağım.

Size şu videoyu bırakıyorum, zamanınız varsa izleyin çünkü eminim kafanızda bir şeyleri değiştirecek:
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Bu bilgilerin bize öğretilmesinin amacının bir temel oturtmak değil eleme usulü bir sınav olduğundan kaynaklandığını düşünüyorum. Çok fazla öğrenci var ve bu şekilde eliyorlar.
Bize öğretmelerinin amacı zaten hiçbir zaman temel oturtmak olmadı, aynen dediğiniz gibi sınavdan dolayı kaynaklanıyor. Ama ben ve sizin gibi insanlar bunun farkında ve bu berbat sistem içerisinde en azından öğrenebildiğimiz her bilgi kırıntısını almak zorundayız.
 
Yaşayacağın ne ortam ne durum hiçbir değeri yok.
Coğrafya öğretmeniyim. Bir markette çalışıyorum kadro için kendimi parçalıyorum.
Öncesine dair muhtemelen sadece ortam dert oldu sana. Hiç halta yaramayan bir şey.
Yaşın iyi durumda oku,
Dershanelerin bir değeri yok kütüphaneye git. Halk sadece kütüphanesine gelerek 3 kardeşimiz hukuk kazandı. Önemli olam motivasyon sağlayacak düzen sağlayacak mekan. Baktın olmuyor gir bir sektöre çalış. Şu an 2002'li kızdan molaya çıkmak için izin istiyorum. Yaşım 31.baktığında kötü bir durum. Ama insanların tercihleri yolları önemli. Kardeşim çalış ya iş ya ders. Forumdakiler yazılım konusundada yardımcı olur. İnan özelde 30 küsur yaşında ezilmek çok kötü.
1.5 ayda 6000 lira kazanınca anlarsın.
 
Bana kalırsa tek kaybettiğiniz şey o başka bir yerde asla bulunamayacak olan aga ortamı. Okula gitmeyi sevmiyorum ama şundan 5 sene sonra bu günleri çok özleyeceğimi biliyorum.
 
Eğitimi iş bulmaktan ibaret mi sanıyorsun? 21. Yüzyılda yaşıyorsun dostum, pozitif bilimleri istesen de istemesen de öğreneceksin. Cahil kalmamak için öğreneceksin. İş bulma olayı gram umurumda değil ben zaten 15 yaşımdan beri yazılımla uğraşıyorum. Ha uğraşmasaydım bile bu dersleri almak zorundayım, temel matematik, fizik, dil bilgisi vb. bilmeyen adam benim gözümde hiçtir. Sakın kimse yok ben sözelciyim, sayısalcıyım, kafam basmıyor gibi bahanelere sığınmasın bunların hepsi bomboş avuntular. Bal gibi de temel bilimleri öğreneceksin arkadaş, öğrenmeyeceksen de cahil kalırsın senin kararın.


Ortamı merak etmesine karşın cevabımı verdim zaten, ortam liseden liseye değişiyor. Ben eğitimin önemini vurguluyorum. Bir kısım haricinde aynı düşünceleri paylaşıyoruz, o da bilgi almak için okula ihtiyaç olmaması. Aslında teorik olarak harbiden her bilgiyi internetten alabiliriz ama sence zorunlu eğitim olmasa milyonlarca öğrenciden kaçı bilgiyi dışarıdan almak için uğraşır?


Lisede öğreneceği bilgileri dışarıdan öğreniyorsa yine sıkıntı yok, ama bir şekilde öğrenmek zorunda.
Cahillikle bir alakası olduğunu düşünmüyorum. Örneğin insan zamanının ilerisinde bir yazar veya nobel ödülü almış bir matematik profesörü olabilir. İş bulmayla da alakasınının olmadığını belli etmek için böyle uç örnekler veriyorum. Fizik bilmiyor diye cahil mi oluyor şimdi bunlar? Sadece işe girmek için mi kendi alanlarında en iyisi olmuş oluyorlar? Hiç sanmıyorum. Ufak bir araştırmayla matematiği, fiziği, dil bilgisi kötü olan ancak hayattaki başarılarının ve genel kültür seviyelerinin yanına bile yaklaşamayacağımız o kadar çok insan bulabilirsiniz ki...

Cahil kelimeniz hakkında ufak bi eleştiride bulunmak istedim. Saygılar.
 

Geri
Yukarı