Neden Linux Kullanıyorsunuz?

Ben deneme amaçlı kullanıyorum. Yakında temelli geçmeyi düşündüğüm için bu Linux nedir, ne değildir onu öğrenmeye çalışıyorum.
Ne kullanıyorsun hocam sen?
Arch tabanlıysa yay yüklü ise yay -Sy maya yazmanız gerek Terminale. Ubuntuda ise Install Autodesk Maya on Ubuntu 18.04 – Linux Hint
Yok hocam onla bitmiyor çok karışık başka kütüphaneler falan da yüklemek gerekiyor ölme eşşeğim ölme durumu.
 
Ne kullanıyorsun hocam sen?

Yok hocam onla bitmiyor çok karışık başka kütüphaneler falan da yüklemek gerekiyor ölme eşşeğim ölme durumu.
Kütüphane derken yan yazılım olan "dependency" demek istediniz sanırım. Eğer sorununuz buysa hiç dert etmeyin neredeyse her dağıtımın yazılım yükleyicisi otomatik olarak dependency kurulumu gerçekleştirir. Windows'taki bir oyunu yüklerken dx11 kurması gibi düşünebilirsiniz. Ayrıca illa yazılım yüklemek için komut sistemi kullanmanıza gerek yok.
Screenshot_20200422_193344.png

Mesela Arch Linux için "pamac" dediğimiz program var. Komut sisteminde pacman ve yay ile yaptığımız işlemi grafik arayüzlü hale getiriyor. Ben şahsen bunu sadece uygulama aramak için kullanıyorum. Komut sisteminden program yüklemesi çok daha kolay geliyor.

Aynı zamanda lütfen komut sistemi kullanmak karışık bir şeymiş gibi gelmesin. Komut sistemi sadece işi kolaylaştırıyor. Mesela bir programı internet sitesinden indirip kuracağınıza hemen "sudo pacman -S programadı" yapıyorsunuz ve hemen yükleniyor. Linux'a ilk geçtiğimde ben de terminale girmemeye çalışıyordum fakat sonradan çoğu işlemi terminal ile yaparak inanılmaz zamandan tasarruf yapılabileceğini öğrendim.

Aynı zamanda Adobe Programları ile ilgili alternatif de tavsiye edeyim:
Adobe Flash Player zaten Linux'ta mevcut
Adobe Acrobat Reader yerine Okular kullanabilirsiniz. Hatta şöyle söyleyebilirim ki Okular, Acrobat'a göre çok daha güvenli bir yazılımdır. Acrobat Windows'ta bazı güvenlik açıklarına neden olabilmektedir.
Photoshop yerine GIMP veya KRITA kullanabilirsiniz. Eğer Photoshop'un eski bir sürümüne sahipseniz (cs6 gibi) Wine üzerinden çalıştırabilirsiniz. Bizzat kendim denedim ve gayet iyi bir şekilde çalışıyor.
Video render için Kdenlive kullanabilirsiniz.

Eğer sormak istediğiniz bir program varsa çekinmeyin, emin olun ki alternatifini veya programı çalıştırma yolunu buluruz.
 
Şu sıralar Linux kullanmıyorum, sadece Windows 10 kullanıyorum. Kurulum olarak sadece dizüstü bilgisayarımda Windows 10'un yanında dualboot olarak Xubuntu kurulu duruyor. Ama uygun bir zamanda Linux'a güzelce bi' yoğunlaşmak istiyorum.
Sebep olarak şu başlıkları öne sürebilirim:
  • Görsellik
  • FOSS (Free and Open Source Software, Özgür ve Açık Kaynak Kodlu Yazılım )
  • Alternatif işletim sistemi
  • Linux üzerine bilgi sahibi olmanın önemi
  • Kaynak tüketimi
Görsellik: Üçüncü parti temalar, arayüzle ilgili bir takım ince ayarlar ve rainmeter olmasaydı Windows 10'un görsellik açısından çekilir tarafı olmazdı.
(Windows 10'u kişiselleştirmek üzerine bilgiler içerir, ilginizi çekmiyorsa burayı atlayıp FOSS'a geçin)
Başta Deviantart'ten 2017'de vefat eden neiio ve neiio'nun projelerini devralmanın yanı sıra kendisi de aynı kalitede temalar oluşturan nivuu kullanıcılarının geliştirdiği temalar görselliği çekilir kılıyor. Gerçi yaptıkları temalar sıklıkla Linux dağıtımlarında kullanılan popüler temalardan uyarlanma ama olsun, önemli olan sonuç.
Oldnewexplorer sayesinde dosya gezgininin tepesindeki o çirkin şeridi kaldırıp yerine Windows 7'deki gibi menüler koyabiliyorum. QTTabBar sayesinde dosya gezginini internet tarayıcıları gibi sekmelerle kullanıp bir de üstüne boş bir yere çift tıklama, tekerlekle tıklama, ctrl+shift tuşlarına basılı tutarak klasöre tıklama gibi çeşitli kısayollara farklı eylemler atayabiliyorum. Pek kullanmasam da Rainmeter uçsuz bucaksız bir dünya ve programlama bile bilmediğim halde indirdiğim Rainmeter kabuklarını Notepad++ ile açıp keyfime göre değişiklikler yapabiliyorum. Registry ince ayarlarıyla dosya gezginindeki soldaki menüden gereksiz klasörleri kaldırabiliyorum, Bilgisayarım'a kısayollar ekleyebiliyorum. İndirilenler, müzikler, belgeler vb. klasörler için kitaplıklar denen ve nasıl işlediğini bile çözemediğim gereksiz sistemin ve hiç kullanmadığım hızlı erişim denen zımbırtının yerine istediğim klasörleri koyup kullanabiliyorum.
Bunları yaparken kullanmaktan hoşlandığım temaları geliştiricilerinin terk etmeyip yeni Windows 10 sürümleri için güncellenmiş versiyonlarını çıkarmalarını umuyorum, kullandığım üçüncü parti kişiselleştirme programlarının geliştiricileri tarafından terk edilmemelerini, yeni Windows 10 sürümleri çıktığında güncellenmelerini, gizlilik ve güvenliğimi tehdit etmek amaçlı programlanmamış olduklarını ve içlerinde suistimal edilebilir güvenlik açıkları barındırmadıklarını umarak kullanıyorum.
Linux ise görsel kişiselleştirmeler bakımından çok daha geniş çaplı imkanlar sunuyor ve kullanıcıların Linux için üretmiş oldukları araçlar işletim sistemi için birer hack olmak yerine yeterince yaygınlaşması sonucu sistemin resmen bir parçası haline gelebiliyorlar.

FOSS: Linux ve Linux platformundaki birçok yazılımın fostan şeyler olduğunu iddia edenler var. İtibar etmeyin. Ben yükledim, fosur fosur kullandım. Bu kadar.
Değil.
Programlama bilmiyorum, kaynak kodundan program derlemesini bile bilmiyorum. Ama kullandığım yazılımların açık kaynak kodlu olduğunu bilmek, içinin dışının bir olduğuna güvenmemi sağlıyor.
Her ne kadar programlama bilmesem de öğrendikten ve bu konuda kendimi geliştirdikten sonra kullandığım işletim sistemi ve yazılımların kodlarını inceleyebilecek ve değiştirebilecek olmak, yani bunu yapabilmenin olasılığı bile beni fazlasıyla mutlu ediyor. Beğenmediğim bir şeyi yeterince çabayla değiştirebilecek olmak önemli bir özgürlük.
Yazılımların geliştiricilerine bağımlı olmaması da güzel, geliştiricilerinin terk ettikleri projelere yeni geliştiriciler veya geliştirici toplulukları sahip çıkabiliyor.

Alternatif işletim sistemi: Tek bir işletim sistemine bağımlı olmak; o işletim sistemini kullanmaya devam etmek ile kasayı monitörü kaldırıp atmak arasında seçim yapmak zorunda kalmak özgürlüğün zıttı bir durum.
Hem kullanmaya alıştığımın dışında bir işletim sistemi kullanmaya çalışmak da eğlenceli. Yeni bir işletim sisteminde fare imlecini oynatmak; en az yeni bir dizi veya film izlemek, yeni bir video oyunu oynamak, yeni bir insanla tanışmak kadar eğlenceli bir deneyim. Windows XP'den 7'ye, 7'den 10'a geçip yeni özellikleri keşfetmek ve alışmaya çalışmak gibi, hatta daha bile eğlenceli.

Linux üzerine bilgi sahibi olmanın önemi: Bilişim üzerine kendini geliştirmek isteyen birisi için derdini anlatabilecek kadar da olsa Linux kullanmayı bilmek büyük bir artıdır, hatta bence bilmemek büyük bir ayıptır.
Silahlar arasında favori bir silaha sahip olmamalısın. Bir silaha aşırı derecede aşina olmak, onu yeterince bilmemek kadar kötüdür. Başkalarını taklit etmemelisin, ama güzelce kullanabildiğin silahları kullanmalısın. Beğenilen ve beğenilmeyen şeylere sahip olmak, komutanlar ve askerler için kötüdür. Bunlar iyice öğrenmen gereken şeylerdir.
Miyamato Musashi, Beş Çember Kitabı: Toprak Kitabı
Yazılım derlemek için sıklıkla ya Linux, ya da Linux yerine idareten Windows üzerinde Cygwin kullanıldığını gördüm, tabii bu benim naçizane gözlemim ve muhtemelen yanılıyorum.
Günümüzde her 15 kişi arasından 50-60 kişi cebinde Android işletim sistemini kullanan bir akıllı telefon taşıyor. Malum, Android de Linux tabanlı bir işletim sistemi. Özellikle Android bir cihaza custom rom geliştirmek isteyen kişiler için Linux üzerine bilgi sahibi olmak önemli.
Linux tabanlı, bakım ve onarım amaçlı araçlar barındıran işletim sistemleri de epey yaygın. Linux hakkında çok bilgisiz birisi bile flash belleğine yüklediği Ubuntu Live Disk'i kullanarak Windows'un arızalandığı ve açılamadığı bilgisayarındaki dosyalarına erişip onları görsel bir arayüzle kopyala yapıştır ile, hatta sürükle bırak ile yedekleyebilir. Windows kurulu NTFS diskimden OS X kurulu HFS diskime kadar çeşitli formatlardaki disklerin yedeklerini flash belleğime yüklediğim Clonezilla Live Disk ile alabiliyorum. Bilgisayarımın açılışıyla ilgili herhangi bir sorun yaşadığımda beynimi bir kenara bırakıp omurilik soğanımı kullanarak Windows kurulum diskinden otomatik başlangıç onarımını kullanmak, işe yaramadığı takdirde Boot Repair Disk'ten otomatik onarım yapmak çoğu zaman sorunu çözmek için yeterli oluyor. Bozulan ve içi dışı Bad Sector olan Hard Disk'imdeki verileri bir Linux Live Disk içindeki DDRescue aracıyla yeni diskime taşıdım ve o vaziyetteki bir Hard Diskten minimal kayıpla dosyalarımı kurtardım.

Kaynak Tüketimi: Linux, en az Windows kadar kaynak bir işletim sistemi olduğu halde uygun ayarlarla Windows'tan daha düşük kaynak tüketimine sahip olabiliyor, eski cihazlara resmen emeklilik sonrası iş olanakları sağlıyor.
 
Şu sıralar Linux kullanmıyorum, sadece Windows 10 kullanıyorum. Kurulum olarak sadece dizüstü bilgisayarımda Windows 10'un yanında dualboot olarak Xubuntu kurulu duruyor. Ama uygun bir zamanda Linux'a güzelce bi' yoğunlaşmak istiyorum.
Sebep olarak şu başlıkları öne sürebilirim:
  • Görsellik
  • FOSS (Free and Open Source Software, Özgür ve Açık Kaynak Kodlu Yazılım )
  • Alternatif işletim sistemi
  • Linux üzerine bilgi sahibi olmanın önemi
  • Kaynak tüketimi
Görsellik: Üçüncü parti temalar, arayüzle ilgili bir takım ince ayarlar ve rainmeter olmasaydı Windows 10'un görsellik açısından çekilir tarafı olmazdı.
(Windows 10'u kişiselleştirmek üzerine bilgiler içerir, ilginizi çekmiyorsa burayı atlayıp FOSS'a geçin)
Başta Deviantart'ten 2017'de vefat eden neiio ve neiio'nun projelerini devralmanın yanı sıra kendisi de aynı kalitede temalar oluşturan nivuu kullanıcılarının geliştirdiği temalar görselliği çekilir kılıyor. Gerçi yaptıkları temalar sıklıkla Linux dağıtımlarında kullanılan popüler temalardan uyarlanma ama olsun, önemli olan sonuç.
Oldnewexplorer sayesinde dosya gezgininin tepesindeki o çirkin şeridi kaldırıp yerine Windows 7'deki gibi menüler koyabiliyorum. QTTabBar sayesinde dosya gezginini internet tarayıcıları gibi sekmelerle kullanıp bir de üstüne boş bir yere çift tıklama, tekerlekle tıklama, ctrl+shift tuşlarına basılı tutarak klasöre tıklama gibi çeşitli kısayollara farklı eylemler atayabiliyorum. Pek kullanmasam da Rainmeter uçsuz bucaksız bir dünya ve programlama bile bilmediğim halde indirdiğim Rainmeter kabuklarını Notepad++ ile açıp keyfime göre değişiklikler yapabiliyorum. Registry ince ayarlarıyla dosya gezginindeki soldaki menüden gereksiz klasörleri kaldırabiliyorum, Bilgisayarım'a kısayollar ekleyebiliyorum. İndirilenler, müzikler, belgeler vb. klasörler için kitaplıklar denen ve nasıl işlediğini bile çözemediğim gereksiz sistemin ve hiç kullanmadığım hızlı erişim denen zımbırtının yerine istediğim klasörleri koyup kullanabiliyorum.
Bunları yaparken kullanmaktan hoşlandığım temaları geliştiricilerinin terk etmeyip yeni Windows 10 sürümleri için güncellenmiş versiyonlarını çıkarmalarını umuyorum, kullandığım üçüncü parti kişiselleştirme programlarının geliştiricileri tarafından terk edilmemelerini, yeni Windows 10 sürümleri çıktığında güncellenmelerini, gizlilik ve güvenliğimi tehdit etmek amaçlı programlanmamış olduklarını ve içlerinde suistimal edilebilir güvenlik açıkları barındırmadıklarını umarak kullanıyorum.
Linux ise görsel kişiselleştirmeler bakımından çok daha geniş çaplı imkanlar sunuyor ve kullanıcıların Linux için üretmiş oldukları araçlar işletim sistemi için birer hack olmak yerine yeterince yaygınlaşması sonucu sistemin resmen bir parçası haline gelebiliyorlar.

FOSS: Linux ve Linux platformundaki birçok yazılımın fostan şeyler olduğunu iddia edenler var. İtibar etmeyin. Ben yükledim, fosur fosur kullandım. Bu kadar.
Değil.
Programlama bilmiyorum, kaynak kodundan program derlemesini bile bilmiyorum. Ama kullandığım yazılımların açık kaynak kodlu olduğunu bilmek, içinin dışının bir olduğuna güvenmemi sağlıyor.
Her ne kadar programlama bilmesem de öğrendikten ve bu konuda kendimi geliştirdikten sonra kullandığım işletim sistemi ve yazılımların kodlarını inceleyebilecek ve değiştirebilecek olmak, yani bunu yapabilmenin olasılığı bile beni fazlasıyla mutlu ediyor. Beğenmediğim bir şeyi yeterince çabayla değiştirebilecek olmak önemli bir özgürlük.
Yazılımların geliştiricilerine bağımlı olmaması da güzel, geliştiricilerinin terk ettikleri projelere yeni geliştiriciler veya geliştirici toplulukları sahip çıkabiliyor.

Alternatif işletim sistemi: Tek bir işletim sistemine bağımlı olmak; o işletim sistemini kullanmaya devam etmek ile kasayı monitörü kaldırıp atmak arasında seçim yapmak zorunda kalmak özgürlüğün zıttı bir durum.
Hem kullanmaya alıştığımın dışında bir işletim sistemi kullanmaya çalışmak da eğlenceli. Yeni bir işletim sisteminde fare imlecini oynatmak; en az yeni bir dizi veya film izlemek, yeni bir video oyunu oynamak, yeni bir insanla tanışmak kadar eğlenceli bir deneyim. Windows XP'den 7'ye, 7'den 10'a geçip yeni özellikleri keşfetmek ve alışmaya çalışmak gibi, hatta daha bile eğlenceli.

Linux üzerine bilgi sahibi olmanın önemi: Bilişim üzerine kendini geliştirmek isteyen birisi için derdini anlatabilecek kadar da olsa Linux kullanmayı bilmek büyük bir artıdır, hatta bence bilmemek büyük bir ayıptır.

Yazılım derlemek için sıklıkla ya Linux, ya da Linux yerine idareten Windows üzerinde Cygwin kullanıldığını gördüm, tabii bu benim naçizane gözlemim ve muhtemelen yanılıyorum.
Günümüzde her 15 kişi arasından 50-60 kişi cebinde Android işletim sistemini kullanan bir akıllı telefon taşıyor. Malum, Android de Linux tabanlı bir işletim sistemi. Özellikle Android bir cihaza custom rom geliştirmek isteyen kişiler için Linux üzerine bilgi sahibi olmak önemli.
Linux tabanlı, bakım ve onarım amaçlı araçlar barındıran işletim sistemleri de epey yaygın. Linux hakkında çok bilgisiz birisi bile flash belleğine yüklediği Ubuntu Live Disk'i kullanarak Windows'un arızalandığı ve açılamadığı bilgisayarındaki dosyalarına erişip onları görsel bir arayüzle kopyala yapıştır ile, hatta sürükle bırak ile yedekleyebilir. Windows kurulu NTFS diskimden OS X kurulu HFS diskime kadar çeşitli formatlardaki disklerin yedeklerini flash belleğime yüklediğim Clonezilla Live Disk ile alabiliyorum. Bilgisayarımın açılışıyla ilgili herhangi bir sorun yaşadığımda beynimi bir kenara bırakıp omurilik soğanımı kullanarak Windows kurulum diskinden otomatik başlangıç onarımını kullanmak, işe yaramadığı takdirde Boot Repair Disk'ten otomatik onarım yapmak çoğu zaman sorunu çözmek için yeterli oluyor. Bozulan ve içi dışı Bad Sector olan Hard Disk'imdeki verileri bir Linux Live Disk içindeki DDRescue aracıyla yeni diskime taşıdım ve o vaziyetteki bir Hard Diskten minimal kayıpla dosyalarımı kurtardım.

Kaynak Tüketimi: Linux, en az Windows kadar kaynak bir işletim sistemi olduğu halde uygun ayarlarla Windows'tan daha düşük kaynak tüketimine sahip olabiliyor, eski cihazlara resmen emeklilik sonrası iş olanakları sağlıyor.
Hocam güzel yazı olmuş vallahi tekrar deneyesim geldi bu Linux'u size sistemimi paylaşayım sizce bana en uygun Linux hangisi olur?

Ekran kartım yok arkadaşlar ona göre seçerseniz sevinirim. Yazılım öğrenmek ve çizim yapma amacıyla kullanmak istiyorum.

Ekran Alıntısı.PNG
 
Hocam güzel yazı olmuş vallahi tekrar deneyesim geldi bu Linux'u size sistemimi paylaşayım sizce bana en uygun Linux hangisi olur?

Ekran kartım yok arkadaşlar ona göre seçerseniz sevinirim. Yazılım öğrenmek ve çizim yapma amacıyla kullanmak istiyorum.

Eki Görüntüle 543271
Güzel sözlerin için teşekkürler, Linux konusunda bilgim cidden var ile yok arası vaziyette. Eminim benimkinden çok daha iyi tavsiyeler gelecektir, benim tavsiyem Xubuntu olur.
Linux dağıtımlarında çeşitli masaüstü ortamları oluyor (DE, Desktop Environment).
Bazı masaüstü ortamları daha çok, bazıları da daha az kaynak tüketir.
Ben XFCE'yi öneriyorum çünkü fazla kaynak tüketmeyen masaüstü ortamlarından biri ve benim sevdiğim masaüstü ortamı o. Başlangıçta görüntüsü biraz itici gelebilir, renkleriyle falan XP ve öncesi Windows sürümlerini biraz andırıyor. Çeşitli kişiselleştirmelerle ortaya daha estetik bir şeyler çıkarmak mümkün.
Mesela kişiselleştirilmiş bir XFCE kurulumu:
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Xubuntu adlı dağıtım, Ubuntu adlı dağıtımın XFCE masaüstü ortamı ile gelen versiyonu. Mesela sadece "Ubuntu" olarak geçen dağıtım GNOME masaüstü ortamıyla geliyor (kaynak isteyen bir masaüstü ortamıdır); Kubuntu, KDE Plasma ile; Lubuntu ise LXDE ile geliyor. Masaüstü ortamları sonradan da değiştirebiliyor ama ben bunu yapmayı daha önce hiç denemedim bu yüzden kolay mıdır zor mudur bilmiyorum.
Ubuntu yerine kullanabileceğin Mint, Arch, Manjaro ve sayamayacağım daha birçok Linux dağıtımı var. Özellikle başlangıç aşamasında dağıtımlar arasında fark eden fazla bir şey olmadığını zannediyorum.
Ubuntu'nun hem kurulumu kolay, hem de geniş kullanıcı kitlesi sayesinde bir sorun olduğunda cevap bulması daha kolay oluyor.
 
Son düzenleme:
Güzel sözlerin için teşekkürler, Linux konusunda bilgim cidden var ile yok arası vaziyette. Eminim benimkinden çok daha iyi tavsiyeler gelecektir, benim tavsiyem Xubuntu olur.
Linux dağıtımlarında çeşitli masaüstü ortamları oluyor (DE, Desktop Environment).
Bazı masaüstü ortamları daha çok, bazıları da daha az kaynak tüketir.
Ben XFCE'yi öneriyorum çünkü fazla kaynak tüketmeyen masaüstü ortamlarından biri ve benim sevdiğim masaüstü ortamı o. Başlangıçta görüntüsü biraz itici gelebilir, renkleriyle falan XP ve öncesi Windows sürümlerini biraz andırıyor. Çeşitli kişiselleştirmelerle ortaya daha estetik bir şeyler çıkarmak mümkün.
Mesela kişiselleştirilmiş bir XFCE kurulumu:
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Xubuntu adlı dağıtım, Ubuntu adlı dağıtımın XFCE masaüstü ortamı ile gelen versiyonu. Mesela sadece "Ubuntu" olarak geçen dağıtım GNOME masaüstü ortamıyla geliyor (kaynak isteyen bir masaüstü ortamıdır); Kubuntu, KDE Plasma ile; Lubuntu ise LXDE ile geliyor. Masaüstü ortamları sonradan da değiştirebiliyor ama ben bunu yapmayı daha önce hiç denemedim bu yüzden kolay mıdır zor mudur bilmiyorum.
Ubuntu yerine kullanabileceğin Mint, Arch, Manjaro ve sayamayacağım daha birçok Linux dağıtımı var. Özellikle başlangıç aşamasında dağıtımlar arasında fark eden fazla bir şey olmadığını zannediyorum.
Ubuntu'nun hem kurulumu kolay, hem de geniş kullanıcı kitlesi sayesinde bir sorun olduğunda cevap bulması daha kolay oluyor.
Masaüstü ortamı değiştirmek destekliyorsa(Eğer) zor bir şey değil. 2 3 kod yazmak yeterli.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı