Ölümden Sonra Yaşam Konusu ve Spritûal Deizm

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Çoğunluğa göre gerçekler belirlenmiyor. Galile dünyanın yuvarlak olduğunu söylediği için idam edildi sonuçta Galile haklı çıktı.
Mantıklı geldi diyorum. Doğru geldi demiyorum. Mantık doğru demek değildir. Putlara tapılması da, güneşe tapılması da bir Tanrı'nın yerini doldurmak istendiğinden kaynaklanıyor.
 
Arkadaşlar kendinizi kandırıyorsunuz bir yaratıcının olmadığını bilmesek bile düzen bize bunu gösterir. Örnek alınırsa besin zinciri, gece gündüz, dünyanın güneşe mesafesi, parmak izi gibi bir çok neden bunlar evrimden gelemez üzgünüm. Ha tanrı yok. Küçük bir kıza tecavüz eden adamla kızın aynı yere gideceğini bilmektense cennet cehennem kavramlarını bilirim daha iyi.
 
İnsanoğlu ve bilim sandığınız kadar her şeyi açıklayabilecek güçte değil.

Ateizm, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları ve dinleri reddeden; doğruluğuna inanılan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır.
Dinler, inanç sistemleri, ateizm hepsinin arasında fark vardır. Ateizm bir inanç veya sistemi değildir.

Mantık geliştirme yetisine sahip her birey dinlerin doğruluğuna yönelik sorgulamalarda bulunur. Mantık bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir. İnsanoğlu ve bilim de her şeyi açıklayabilecek güçtedir. İnsanoğlunun mühendisliği, felsefesi, duyguları, mantığı ve dahası her şeye yanıt bulacak niteliktedir.
 
Arkadaşlar kendinizi kandırıyorsunuz bir yaratıcının olmadığını bilmesek bile düzen bize bunu gösterir. Örnek alınırsa besin zinciri, gece gündüz, dünyanın güneşe mesafesi, parmak izi gibi bir çok neden bunlar evrimden gelemez üzgünüm. Ha tanrı yok. Küçük bir kıza tecavüz eden adamla kızın aynı yere gideceğini bilmektense cennet cehennem kavramlarını bilirim daha iyi.

İşte tüm bu düzeni kabul ederek yaratıcıya inanıyorum ancak İslam'da Kuran, Allah ve Muhammed üçgeni icraatlarıyla birbirleriyle çelişkiye düşüyor.
 
İnsanoğlu ve bilim de her şeyi açıklayabilecek güçtedir. İnsanoğlunun mühendisliği, felsefesi, duyguları, mantığı ve dahası her şeye yanıt bulacak niteliktedir.
Ondan mı daha evren ve insan beyni çözümlenemiyor? Bilim çoğu şeyi açıklar. Ama açıklayamacağı veya zamana ihtiyaç duyduğu şeyler de vardır. İster kabul et ister etme.

Dünyaca ünlü fizikçiler, kimyacılar, bilim insanları kabul ediyor bunu sen etmesen ne yazacak?
 
İnsanoğlunun mühendisliği, felsefesi, duyguları, mantığı ve dahası her şeye yanıt bulacak niteliktedir.

Iste bu noktada skeptik duruyorum ben. Her seye cozum bulamayabiliriz. Henuz bilmedigimiz bir problemi cozup cozemeyecegimizi nereden bilebiliriz?
 
Ne hatırlıyorsa kısmı yanlış. Sen bir şiiri ezberliyorsun diyelim. Bunu ezberledikten sonra x yerine z demezsin değil mi? İnsanlar ezberledi ve ezberlediklerini aktardı. Halifelerin döneminde de bunlar toplanıp kitap haline getirildi.

İslam kaynaklarını bile düzgün okumamışsın. Veya işine geldiği gibi yorumluyorsun.
300 sayfa ezberden bahsediyoruz. Ayrıca yıllar geçmiş. İstiklal Marşı'nı ezberleyen bir insan yıllar içinde en azından bir kıtayı unutur yada karıştırır.
 
300 sayfa ezberden bahsediyoruz. Ayrıca yıllar geçmiş. İstiklal Marşı'nı ezberleyen bir insan yıllar içinde en azından bir kıtayı unutur yada karıştırır.
Her gün tekrar edersen unutmazsın. Ayrıca herkes 300 sayfayı ezberlemedi. Bunlar kişiler arasında dağıtıldı. Hala kendi yorumunla ilerliyorsun.
 
İşte tüm bu düzeni kabul ederek yaratıcıya inanıyorum ancak İslam'da Kuran, Allah ve Muhammed üçgeni icraatlarıyla birbirleriyle çelişkiye düşüyor.
Hangi tanrıya inanman sana kalmış ama hala evrimden geldiğimize inananlar var. Bu olay ''dünya düzdür'' kavramı gibi.
 
300 sayfa ezberden bahsediyoruz. Ayrıca yıllar geçmiş. İstiklal Marşı'nı ezberleyen bir insan yıllar içinde en azından bir kıtayı unutur yada karıştırır.

Surekli kullanilarak hatirlayabilir insan. Ornegin Osmanli'da saray musikisi ile ugrasan kimseler, ortaya koyduklari eserleri notalara dokmezlerdi. ( Nota bilmiyorlardi ). Usta - cirak iliskisi ile gunumuze geliyor pek cok TSM eseri. Yani insan ezberleyerek sasirtici bir sekilde sonraki nesillere aktarabilir bir seyi. Elbette bu metod yuzunden gunumuze ulasamayan ya da yanlis/eksik ulasan eserler de vardir ama "ezberlersen kesin hata yaparsin" gecerli bir iddia degil bence. Kaldi ki Kuran gibi kutsal bir sey soz konusuysa insanlar bunu eksiksiz aktarabilirler. Bir de su da var, herkes ayni seyi ezberliyor. Hani Ahmet bir noktada hata yapsa, onu duzeltecek Mehmet var Ali var Huseyin var. Yani kendi icinde bir kontrol mekanizmasi ve ezberleme disiplini de gelistirmis olmalilar. Hataliysam duzelt, gecmis zamanlara ait bir Kuran ornegi ile, gunumuzdeki Kuran arasinda bilinen bir fark yok. Gayet de ezberlemis, aktarmis adamlar.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı