Ölümsüzlük mümkün mü?

Sizce ölümsüzlük bulunabilir mi? Ölümsüzlüğün bir gerçek olması için bir yıl tahmininiz var mı?

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Bence bu videodaki gibi sürekli gelişen bilim ve teknoloji bir noktada insanları ölümsüz yapabilir. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bence bulunabilir, ölümsüzlük sağlanamasa bile hafızayı aktarma ve insan vücudu üretilebilirse kişinin hafızası yeni bir bedendeki beyine aktarılarak kişinin yaşamı devam ettirilebilir. Mesela Detroit: Become Human oyunundaki gibi Android'ler öldüğünde hafızalarını, kendileriyle aynı görünüme sahip olan başka bir Android vücuduna aktararak Android'in devamlılığını sağlıyordu bunun gibi olabilir bence.
 
Tony stark falan mı olacağız? Açıkçası bana göre saçma. Hem her canlı ölümü tadacaktır ayetini yabana atmamak lazım. Kısaca bana göre hayır.
Tony Stark da ölümsüz değil ki😀

Evrim Ağacı'nın ölümle ilgili bir videosunda ileride ölümsüzlük bulunana kadar mümkün değil gibi bir şey diyordu.
 
Mümkün değil gene de, bazı şeyler sadece bilim kurgu malzemesi olabilir. Denizanası yapısı gereği bir memeliden çok farklı zaten.
Müslümana kıyametı sormak gibi. Bu cuma kopmayınca kıyamet, belli ki daha sonra diyecek. Asla kopmayacak dahi olsa beklemeye devam edecek. Herhangi çözüm, ilaç bulunmaz ise, daha sonra bulunur diyeceksiniz. Hiç bulunmayacak olsa dahi, daha sonra bulunur diyeceksiniz.



Zamanında şehirler de pek çok insan için, şu an vasıfsız asgari üçretli biri için yurt dışı ne manaya geliyorsa, aynısını belki daha da fazlasını ifade ediyordu. Bugün ütopik görülen uzay seyahatleri 400 sene sonra pek çok insan için normal olacaktır. Tıpkı otomobillerin 100 sene önceki yaygınlığı ile günmüzdekinin farkı gibi.
İhtimalleri konuşuyoruz sonuçta. Elbette daha sonra bulunur diyeceğiz. Yoksa bilim nasıl ilerleyecek?
 
Mümkün değil gene de, bazı şeyler sadece bilim kurgu malzemesi olabilir. Denizanası yapısı gereği bir memeliden çok farklı zaten.
Hocam, deniz anası tabii ki farklı genlere sahip. Sonuçta Transhumanizm'e inanan biri olarak insan olmanın da gelecekte tanımının değişeceğini düşünüyorum. İnsanlık 2.0 hatta gerekirse insanlık tekillik.0 olduğunda madde değil enerji formunda da olabiliriz. Şimdilik insanlık 2.0 için Crispr teknolojisi var. Ve deniz anasından örnek alınan genlerle biraz insanımsı biraz da farklı bir canlıya dönüşebiliriz.

Mümkün olsa dahi depresyondan depresyona koşar insanlar bir süre sonra.
İnsan tanımı gelecekte çok daha farklı anlamlara gelecek hocam. Depresyon sadece bizim gibi basit insanlık 1.0 versiyonu için geçerli.
 
Son düzenleme:
Zamanında şehirler de pek çok insan için, şu an vasıfsız asgari üçretli biri için yurt dışı ne manaya geliyorsa, aynısını belki daha da fazlasını ifade ediyordu. Bugün ütopik görülen uzay seyahatleri 400 sene sonra pek çok insan için normal olacaktır. Tıpkı otomobillerin 100 sene önceki yaygınlığı ile günmüzdekinin farkı gibi.

Gideceksin de nereye gideceksin. 60 küsur senede tek yapabildiğimiz uzaya araç fırlatmak ya da dibimizdeki gezegenlere zar zor gidebilmek. Yaşanılabilir olduğu düşünülen gezegenler ebesinin hörekesinde, Voyager bile bunca senede kuş kadar yol alabildi.

Ben açıkçası 400 sene sonra da bazı şeylerin çok mümkün olacağını zannetmiyorum. İnsanlar binlerce sene atları binek olarak kullandı, milyonlarca sene ise vahşi olarak yaşadı. Bir kırılma olacak ki o zıplamayı yapasın ama bu ne olabilir? Kendi gezegenimizi A'dan Z'ye biliyoruz ve kaynaklarımızı belli. "Uzayda ışık hızının bilmem kaç katı gidecek araç yaptık" ihtimali, uzaylıların bizi elimizden tutup uzayda tur attırmasından daha düşük.
 
Bence bulunabilir, ölümsüzlük sağlanamasa bile hafızayı aktarma ve insan vücudu üretilebilirse kişinin hafızası yeni bir bedendeki beyine aktarılarak kişinin yaşamı devam ettirilebilir. Mesela Detroit: Become Human oyunundaki gibi Android'ler öldüğünde hafızalarını, kendileriyle aynı görünüme sahip olan başka bir Android vücuduna aktararak Android'in devamlılığını sağlıyordu bunun gibi olabilir bence.
Ben sinir hücrelerimizin, beynimizi oluşturan madde ile benliğimizin bağlı olduğu kanısındayım. Dijital versiyonumuz bizim klonumuz gibi bizden farklı bir maddeden yapıldığı için kendine özel ayrı bir bilince sahip olacak.
Işınlanmayı bu yüzden saçma buluyorum. Filmlerde ışınlanma için girdi vücut yok edilip, yerine yeni bir maddeden çıktı vücut üretiliyor. Girdi vücudu yok etmediğimizi varsayalım iki tane siz olurdunuz. Ve tahmin edin sadece sizi siz yapan şey olan aynı maddeye sahip vücudunuzdaki sizi hissederdiniz. Bilinciniz sizi oluşturan madde ve maddeyi oluşturan enerji ile bağlantılı.
 

Geri
Yukarı