Ölünce sonsuz karanlığa gitme olasılığımız

Ölüm uyku hali bir ayette mahşer günü kalkınca siz bu halde ne kadar kaldınız diye sorulacak bir kaç gün diyecek herkes kabir azabı diye bir şey yok.
 
Arkadaşlar ölünce hepiniz berzah alemine gidersiniz dönmek istesenizde dönemezsiniz. Oradaki zamanla dünyadaki zaman mukayese edilemez. Dünya yaşamıyla ölüm arasındaki geçecek zaman üç dakika ama bize burada bu zaman çok uzunmuş gibi gelir. Oradaki zaman algısı bir günün dünyadaki bin gününe denk gibidir. Sonsuz karanlık olması mümkün değil ben şahsen elektrik akımına kapıldım zifiri karanlığı gördüm ama geri geldim sonuçta ölüncede işte nasıl şu anda aydınlığa kavuştuysanız öldüğünüzde tekrar aydınlığa açılır bilinciniz. Detayı çok fazla burada yazmak saçma.
 
Öldükten sonra hiçliği kabul etmek istemiyorsun o yüzden ikinci seçenek daha mantıklı geliyor. Her ne kadar saçma sapan çocukça bir fikir bile olsa.

Hiçliği kabul etmemekten ziyade, 4. boyutun açıklanması ile bağlantılı buluyorum. 4. boyutu da kavrayamayacağımız için, durum paradoksa dönüşüyor. İslam'ın kutsal kitabı olan Kur'an'da Cennet ve Cehennem'in nasıl bir yer olduğu somut tabirlerle anlatılmış. Bunun nedeninin ise Yaratıcının insanlara daha iyi anlatabilmesi için olduğunu düşünüyorum.
 
Mahşeri falan anlatmaya üşendim. Ama hayır öyle olmayacak ilk başta bir oda gibi yerde bekleyip cennet ve cehennemin demosunu yaşayacağız. Oradan kıyamet kopana kadar çıkmıcaz (o tarafta yaklaşık 45 dakika oluyor sanırım) sonra mahşerde yargılancaz ve cennet-cehenneme gideceğiz.
Cezamızı çekip Cennete girdiğimizi varsayalım. Derdimiz olmadan, çalışıp eve para kazandırayım gibi amacımız olmadan hastalanmadan sınırsız bir ömür nasıl geçecek merak ediyorum açıkçası.

Orada sıkılamazsın.
 

Geri
Yukarı