Tevrat Yaratılış Bölümündeki Çelişki

1886 yılında bulunan 0 atıflı AC akımı 2024 yılında kullanıyoruz.
AC akımı 0 atıflı mı? bunu gösterebilir misiniz? :D
Tarihe takılmanız acınası.
Tarihe takılmadım, tarihten bugüne bu kadar az sayıda atıf almasına takıldım.
Günümüzden bahsetmememe rağmen şu anı sormanız... Günümüzde İslam ülkesi yoktur. Olmadığından bunun istatistiği de olamaz. Tarihimizde var olanları soruyorsanız "Biraz tarih okuyan bilir." cümlesini kuran siz biraz araştırsanız olmaz mı?
Günümüzde İslam ülkesi yoktur diyorsunuz ama bir önceki mesajınızda emirler ve yasalar apaçık bellidir diyorsunuz. Kendilerini İslam ülkesi sayan ülkeler de kendilerine göre en doğru İslam'ı yaşıyor, sizi neden kale alalım? Ayrıca baktığınız zaman en önemli bilim insanları müslüman ülkelerden daha çok Hristiyan veya müslüman olmayan ülkelerden çıkmıştır.(bkz:Richard Feynman,Paul Dirac,Oppenheimer, Newton,Albert Einstein,James Clark Maxwell... say say bitmez) Ben bu adamları örnek verdim ve hepsinin, istisnasız hepsinin, bilim dünyasına çook büyük yararları dokunmuştur. Şimdi siz de engin bilim tarihi bilginizden bu kadar yararı dokunan adamları örnek verir misiniz. 10 dan fazla isim sayarsanız tebrik edeceğim.
 
Hayır yapmamaktadır. Doğudaki adamla, batıdaki adam farklı namaz kılar. Farklı abdest alır. Farklı yaşar. Şii, Sünni ayrımından bahsetmiyorum. Sünniler içerisindeki Hanefi, Şafii farkında bile ibadetler ve gereksinimleri farklılık gösteriyor.

Hayır yine değildir. Namaz kıl demiştir ama namazın nasıl kılınacağını, ne zaman kılınacağını açıkça belirtmemiştir. Zekatın nasıl verileceğini açıkça belirtmemiştir. Orucun nasıl tutulacağını açıkça belirtmemiştir. Hadislerden yola çıkarak yaparsınız. Ancak her hadisi "fıkıhla" beraber farklı yorumladıkları ve kültürel farklar sebebiyle mezhepler ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan belirsiz, yanıltıcı ve yanlış hadisler yüzünden süre gelen yıllarda "sahih hadis" diye bir kavramın türemesine bile sebep olmuştur. Apaçık anlaşılabilir olmadığı için tefsir kavramı ortaya çıkmıştır ve Kuran'ın evrenselliğiyle çelişir. "Sadece anlam çevirisiyle bakıldığında anlaşılmayabilir" gibi bir cümle kurulabiliyor olması bile evrenselliğiyle çelişmesine sebep olur.

Diğer dinlerle anlaşmaktan bahseden kim? Kendi içerisinde anlaşmaktan bahsediliyor, inanların yorumlamasından bahsediyor.
İslam dininin kaynakları Kuran, hadisler ve sünnetlerdir. Allah'ın Resulü vasıtasıyla nasıl bazı bilgileri bize öğretmiş olması gayet normaldir. Hadisler fıkıhla mı yorumlanır? Fıkhın kaynağı zaten Kur'an, Hadis, İcma, Kıyas iken fıkıh ile yorumlandığını nereden çıkarttınız? Sahih hadisler Buhari ve Müslimdeki hadislerdir. Buhari ve Müslimin yaşadığı tarihlere bakarsanız bazı kavramların sonradan çıkmadığını anlarsınız. "Sadece anlam çevirisiyle bakıldığında anlaşılmayabilir" cümlesinin söylenmesinin sebebi aynı ayeti Peygamberimizin açıklamış olması ya da sünnetlerinde görülmüş olma olasılığıdır. Bunları bilmeyen bir kişi sadece Arapça-Türkçe çeviri ile doğru bilgiye ulaşamaz. Şii ve Sünni meselesi çok farklı. Maalesef Şiilerin bir kısmı çok ciddi yanlışlıklar içerisindedir. Bazı tarihi meseleler üzerinden Kuran'a ve Peygambere muhalif davranışlar kabul edilemez.
 
1886 yılında bulunan 0 atıflı AC akımı 2024 yılında kullanıyoruz.
0 atıflı? AC akım 0 atıflı değil ki eğer doğru anladıysam AC'yi. Alternative current'den bahsetmiyor musun? Alternative current üzerine binlerce atıf vardır. Elektriği uzak mesafelere taşımamıza yardımcı olan bir kavramın, elektrik elektronik bölümlerinde yıllardır öğretilen bir kavramın nasıl atıfsız olduğunu iddia edebilirsin ki? Bilim biriken bir yapıdır ve 1886 yılında AC'nin icadından beri üzerine birikerek gelmiştir. En başından AC'yi 1886 yılından beri referans alan ve bir zincir şeklinde yukarı çıkan araştırmalar silsilesinin bir sonucudur.

Hadisler fıkıhla mı yorumlanır?
Fıkıhla beraber dememin bir sebebi var. Hadisler genelde tek başlarına yorumlanmazlar -ki yorumlanıyor olması bile evrensellikle çelişen başka bir durumdur- yorumlanırken, genelde fıkıhtan da yararlanılır. İcma ve kıyas ise en güvenilmez yorumlama çeşididir. İcma ve kıyas mezheplerin birbirlerinden farklı dinler yaşamasının sebebidir. Belirli yıllarda çıkmış, belirli insanların, yorumlamaları üzerine, insanlar dinlerini yaşarlar.
"Sadece anlam çevirisiyle bakıldığında anlaşılmayabilir" cümlesinin söylenmesinin sebebi aynı ayeti Peygamberimizin açıklamış olması ya da sünnetlerinde görülmüş olma olasılığıdır.
Evrensellikle çelişir. Tekrar tekrar aynı şeyi açıklamama gerek yok sanırım ama yine de son kez; O zaman yaratıcı hata yapmıştır ve evrensel olması gereken bir kitaba açıklanması gereken bir cümle eklemiştir. Bu da kitabın evrenselliğini bozmuştur. Ancak yine de yaratıcı hatasını kabul etmeyip, kitaba benim kitabım evrenseldir cümlesini eklemiştir. Hoş kitabın kendisi peygamberin ölümünden yıllar sonrasına kadar bile kitap olmamıştır da... O da ayrı günün tartışması.
Bunları bilmeyen bir kişi sadece Arapça-Türkçe çeviri ile doğru bilgiye ulaşamaz.
Evrensellikle çelişir.
Maalesef Şiilerin bir kısmı çok ciddi yanlışlıklar içerisindedir.
Şiileri geçtim dedim ya. :D Şii-Sünni tartışmasını geçtim. Hoş Şiilere kalırsa, Sünniler çok ciddi yanlışlıklar içerisindedir ama o da başka günün tartışması.
Bazı tarihi meseleler üzerinden Kuran'a ve Peygambere muhalif davranışlar kabul edilemez.
Neye göre muhalif? Senin sahih kabul ettiğini bir başkası kabul etmiyor. Sen ve inananların bir kısmı sahih kabul ediyor. Tümü değil. Sana kalırsa sahih kabul etmemek imansızlıkken, bir başkasına göre aktarım sürecinde araya çok fazla yanlış ve anlam karmaşası karışmış olduğu için dikkate almamak gerekir. Ek olarak eğer hadisleri kabul edeceksek, yine aşırı merhametli yaratıcının bir anneden bile merhametli olduğunu, ve bile isteye "çocuklarını" ateşe atmayacağını iddia eden bir hadis olduğunu, ve bu hadisin cehennem kavramıyla çeliştiğini belirtmeme gerek var mı?
 
Son düzenleme:
AC akımı 0 atıflı mı? bunu gösterebilir misiniz? :D

Tarihe takılmadım, tarihten bugüne bu kadar az sayıda atıf almasına takıldım.

Günümüzde İslam ülkesi yoktur diyorsunuz ama bir önceki mesajınızda emirler ve yasalar apaçık bellidir diyorsunuz. Kendilerini İslam ülkesi sayan ülkeler de kendilerine göre en doğru İslam'ı yaşıyor, sizi neden kale alalım? Ayrıca baktığınız zaman en önemli bilim insanları müslüman ülkelerden daha çok Hristiyan veya müslüman olmayan ülkelerden çıkmıştır.(bkz:Richard Feynman,Paul Dirac,Oppenheimer, Newton,Albert Einstein,James Clark Maxwell... say say bitmez) Ben bu adamları örnek verdim ve hepsinin, istisnasız hepsinin, bilim dünyasına çook büyük yararları dokunmuştur. Şimdi siz de engin bilim tarihi bilginizden bu kadar yararı dokunan adamları örnek verir misiniz. 10 dan fazla isim sayarsanız tebrik edeceğim.
Nikola Tesla'nın 1886 yılında laboratuvarında ürettiği alternatif akımın o günlerdeki doğruluğunu ispatlamamız için atıf sayısına bakmamız mı gerekiyordu? Bundan bahsediyorum. 1972 yılında yazılmış bir bilimsel çalışmaya "E atıf bile yapılmamış" diyerek çürütmeye çalışmanızın yanlışlığından bahsediyorum. @TheAny 'nin yazdığı gibi atıf olması için üstüne araştırma yapılmış olmalıdır. O konu üzerinde daha fazla araştırma yapılmadıysa atıf olmaması doğaldır.

1-Ali Kuşçu
2- İbni Sina
3-Takiyüddin Mehmet
4-Akşemseddin
5-Sabuncuoğlu Şerafettin
6- Farabi
7- Harezmi
8- Ömer Hayyam
9- Cabir bin Hayyam
10- Zekeriya Er-Razi

0 atıflı? AC akım 0 atıflı değil ki eğer doğru anladıysam AC'yi. Alternative current'den bahsetmiyor musun? Alternative current üzerine binlerce atıf vardır. Elektriği uzak mesafelere taşımamıza yardımcı olan bir kavramın, elektrik elektronik bölümlerinde yıllardır öğretilen bir kavramın nasıl atıfsız olduğunu iddia edebilirsin ki? Bilim biriken bir yapıdır ve 1886 yılında AC'nin icadından beri üzerine birikerek gelmiştir. En başından AC'yi 1886 yılından beri referans alan ve bir zincir şeklinde yukarı çıkan araştırmalar silsilesinin bir sonucudur.


Fıkıhla beraber dememin bir sebebi var. Hadisler genelde tek başlarına yorumlanmazlar -ki yorumlanıyor olması bile evrensellikle çelişen başka bir durumdur- yorumlanırken, genelde fıkıhtan da yararlanılır. İcma ve kıyas ise en güvenilmez yorumlama çeşididir. İcma ve kıyas mezheplerin birbirlerinden farklı dinler yaşamasının sebebidir. Belirli yıllarda çıkmış, belirli insanların, yorumlamaları üzerine, insanlar dinlerini yaşarlar.

Evrensellikle çelişir. Tekrar tekrar aynı şeyi açıklamama gerek yok sanırım ama yine de son kez; O zaman yaratıcı hata yapmıştır ve evrensel olması gereken bir kitaba açıklanması gereken bir cümle eklemiştir. Bu da kitabın evrenselliğini bozmuştur. Ancak yine de yaratıcı hatasını kabul etmeyip, kitaba benim kitabım evrenseldir cümlesini eklemiştir. Hoş kitabın kendisi peygamberin ölümünden yıllar sonrasına kadar bile kitap olmamıştır da... O da ayrı günün tartışması.

Evrensellikle çelişir.

Şiileri geçtim dedim ya. :D Şii-Sünni tartışmasını geçtim. Hoş Şiilere kalırsa, Sünniler çok ciddi yanlışlıklar içerisindedir ama o da başka günün tartışması.

Neye göre muhalif? Senin sahih kabul ettiğini bir başkası kabul etmiyor. Sen ve bir inananların bir kısmı sahih kabul ediyor. Tümü değil. Sana kalırsa sahih kabul etmemek imansızlıkken, bir başkasına göre aktarım sürecinde araya çok fazla yanlış ve anlam karmaşası karışmış olduğu için dikkate almamak gerekir. Ek olarak eğer hadisleri kabul edeceksek, yine aşırı merhametli yaratıcının bir anneden bile merhametli olduğunu, ve bile isteye "çocuklarını" ateşe atmayacağını iddia eden bir hadis olduğunu, ve bu hadisin cehennem kavramıyla çeliştiğini belirtmeme gerek var mı?
Kuran, hadis ve sünnet bir bütündür. Ayrılamazlar. Bunlarda da bir çelişki yoktur. Peygamber haşa süs bitkisi mi? Allah onun aracılığıyla bizlere öğretiyorsa bu Allah'ın Peygamberine verdiği değeri gösterir. Bunun evrensel olmamakla ne ilgisi var? Ha Kuran'da yazmış ha Peygamber öğretmiş. İkisi de İslam'ın kaynağı zaten.
Hala anne kavramında kalmışsınız. Onu önceki yazılarımda açıkladım ya. Maalesef sizinle aynı düzlemde dönüp duruyoruz. İnanmamakta özgürsünüz. İstediğiniz kadar araştırma da yapabilirsiniz. Allah'ı ve Peygamber'i eleştirebilirsiniz çünkü benim dinim fikir özgürlüğüne önem verir. Bazı kişileri Anayasa ile koruyup insanları susturmaz.
 
Son düzenleme:
Hala anne kavramında kalmışsınız.
Kalmış değilim. Söylemlerin çelişkili. Farkında değilsin.

Bazı kişileri Anayasa ile koruyup insanları susturmaz.
Atatürk'e atıf mıydı bu?

İslam ülkelerinde peygamberi eleştirmek idam sebebidir. Ben eski bir Müslüman olarak, dinden çıktığımda mürted konumuna düştüm ve İslam ülkelerine göre benim idam edilmem gerekiyor. :D Ek olarak Anayasa sadece Atatürk'ü korumaz. Senin dini değerlerini de korur.
 
Kalmış değilim. Söylemlerin çelişkili. Farkında değilsin.


Atatürk'e atıf mıydı bu?

İslam ülkelerinde peygamberi eleştirmek idam sebebidir. Ben eski bir Müslüman olarak, dinden çıktığımda mürted konumuna düştüm ve İslam ülkelerine göre benim idam edilmem gerekiyor. :D Ek olarak Anayasa sadece Atatürk'ü korumaz. Senin dini değerlerini de korur.
Mürted ne onu dahi bilmiyorsunuz. Sadece din değiştirip bunu propaganda aracı yapmayan kişiye mürted denmez. İslam ülkesi yok günümüzde. İslam ülkesi olarak Rusya ve ABD ile yeni savaştan çıkmış Afganistanı mı İslam ülkesi sayacağız? Mısır, Arabistan gibi uydu devletlerini mi İslam ülkesi sayacağız? Ben Dinime sonuna kadar güveniyorum. Varsa cesaretleri yapsınlar bir TV programı herkes kendi inandığı değerleri sunsun. Tartışılsın. Benim dinim noksan çıkarsa kabulümdür.
 
Nikola Tesla'nın 1886 yılında laboratuvarında ürettiği alternatif akımın o günlerdeki doğruluğunu ispatlamamız için atıf sayısına bakmamız mı gerekiyordu?
Hayır çünkü alternatif akımı çok kolay deneyebilirdiniz ama iş jeolojik bir bilgiye geldiğinde tabi ki de kim yazdı, ne kadar atıf aldı diye bakacağız. Örneklerimiz bir değil, saçma bir örnek olmuş.
1972 yılında yazılmış bir bilimsel çalışmaya "E atıf bile yapılmamış" diyerek çürütmeye çalışmanızın yanlışlığından bahsediyorum.
Çürütmedik ama atıf almamış bir bilgiyi bize sunmanız saçma.
@TheAny 'nin yazdığı gibi atıf olması için üstüne araştırma yapılmış olmalıdır. O konu üzerinde daha fazla araştırma yapılmadıysa atıf olmaması doğaldır.
1714572261514.png

Her atıf üstüne tartışılacak olduğundan verilmez. İnsanların öğrenme kaynağı olan kitaplarda da yer verilir.

1-Ali Kuşçu
2- İbni Sina
3-Takiyüddin Mehmet
4-Akşemseddin
5-Sabuncuoğlu Şerafettin
6- Farabi
7- Harezmi
8- Ömer Hayyam
9- Cabir bin Hayyam
10- Zekeriya Er-Razi
Tebrik ediyorum fakat İbni Sina harici diğer kişilerin başarıları o kadar da mühim değildir(Bence).
Ali Kuşçu, Takiyüddin Mehmet gibi adamların yaptığı şey bizi öklid'den ileri götürmemiştir. Ömer Hayyam'ın zaten Müslüman olduğu bile kesin değil, Ayrıca bu adamların hepsi sizin o GERÇEK Müslümanlık anlayışınızla yaşamıyordu büyük ihtimal. Hepsinin kendince bir Müslümanlığı vardı.
 
Hayır çünkü alternatif akımı çok kolay deneyebilirdiniz ama iş jeolojik bir bilgiye geldiğinde tabi ki de kim yazdı, ne kadar atıf aldı diye bakacağız. Örneklerimiz bir değil, saçma bir örnek olmuş.

Çürütmedik ama atıf almamış bir bilgiyi bize sunmanız saçma.

Eki Görüntüle 2183813
Her atıf üstüne tartışılacak olduğundan verilmez. İnsanların öğrenme kaynağı olan kitaplarda da yer verilir.


Tebrik ediyorum fakat İbni Sina harici diğer kişilerin başarıları o kadar da mühim değildir.
Ali Kuşçu, Takiyüddin Mehmet gibi adamların yaptığı şey bizi öklid'den ileri götürmemiştir. Ömer Hayyam'ın zaten Müslüman olduğu bile kesin değil, Ayrıca bu adamların hepsi sizin o GERÇEK Müslümanlık anlayışınızla yaşamıyordu büyük ihtimal. Hepsinin kendince bir Müslümanlığı vardı.
Peki arkadaşım hepsinin gerçek Müslümanlık anlayışı farklıydı. Tamam. NASA tarafından Ay'ın bir bölümüne adı verilmiş, İstanbul'un enlem ve boylamlarını hesaplamış, gök cisimlerinin dünyaya olan uzaklığını hesaplamış Ali Kuşçu'yu küçümsemek mi? inanılmaz.
Otomatik makineler üzerine kitap yazmış, ilk rasathaneyi kurmuş, yıldızların enlem ve boylamlarını Venüs'ü kullanarak hesaplamış Takiyüddin Mehmet'i küçümsemek...
100 yıllık İslam'ın İ'si olmayan rejiminizde bir tane Ali Kuşçu bir tane Takiyüddin Mehmet yetiştirin de görelim.

Eki Görüntüle 2183831
Sen bilmiyorsun belli ki. İrtidad yada ridde dönmek anlamına gelir. Mürted akdinden dönen kişi demektir.
Doğru tanımı odur lakin şartları vardır. Dinini değiştiren herkese mürted denmez. Korkmayın idam edilmezsiniz. İslam öcü değil.
 
Doğru tanımı odur lakin şartları vardır. Dinini değiştiren herkese mürted denmez. Korkmayın idam edilmezsiniz. İslam öcü değil.
İslam akdi vermiş ve bundan dönmüş herkese mürted denir. Mürted olduğu bilinen kişilerin idamı istenir. Bu şartları ekleyenler hadisi yorumlayanlardır. Hadisin kendisi değil.

“Dinini değiştireni öldürün.” Buhârî, Cihad, 149;
Sahih hadisler Buhari ve Müslimdeki hadislerdir.
 

Geri
Yukarı