Tanrının bilgi çelişkisi

Eğer amaç doğruyu bulmak için tartışmak ise felsefi bir sorudur. Zaten felsefenin amacı da bu değil mi zaten?

Felsefede akıl yürüterek sorulara tartışmalara cevap bulunuyor. Fakat Tanrı'nın insanlığı imtihan etmesi dinlerde olan bir olgu ve cevabı da dinlerin kutsal kitaplarında mevcut. Dolayısıyla akıl yürüterek ve tartışarak cevap bulunabilecek bir şey değil.
 
Felsefede akıl yürüterek sorulara tartışmalara cevap bulunuyor. Fakat Tanrı'nın insanlığı imtihan etmesi dinlerde olan bir olgu ve cevabı da dinlerin kutsal kitaplarında mevcut. Dolayısıyla akıl yürüterek ve tartışarak cevap bulunabilecek bir şey değil.

Tanrı olsa da, olmasa da bir imtihandayız. Neden felsefi bir soru olamayacağını merak ettim sadece. Çünkü soru sormak ve cevap aramak da zaten felsefi tartışmaların doğasında vardır.
 
Tanrı olsa da, olmasa da bir imtihandayız. Neden felsefi bir soru olamayacağını merak ettim sadece. Çünkü soru sormak ve cevap aramak da zaten felsefi tartışmaların doğasında vardır.

Ne demek tanrı olsa da olmasa da imtihandayız? Bunu nerden çıkarıyorsun? İmtihan olmak dinlerin ortaya koyduğu bir olgu diyorum çünkü amaç dinin kitabına göre yaşayıp, iyi veya kötü insanı ayırt edip, cennete veya cehenneme gitmek. Bundan felsefik bir tartışma çıkmaz ki?
 
Ne demek tanrı olsa da olmasa da imtihandayız? Bunu nereden çıkarıyorsun? İmtihan olmak dinlerin ortaya koyduğu bir olgu diyorum çünkü amaç dinin kitabına göre yaşayıp, iyi veya kötü insanı ayırt edip, cennete veya cehenneme gitmek. Bundan felsefik bir tartışma çıkmaz ki?

Olayı tamamen dinlere bağlamak yanlış. Her şeyin bir nedeninin olduğu bir evrende yaşıyoruz. Örneğin doğada pek çok yasa var. Fizik kanunları da denir. Newton'un kütleçekim yasasını ele alalım. YouTube´a “selfie çekerken öldü” yazarsanız yüzlerce, belki binlerce kişinin uçurumların kenarında, gökdelenlerin tepesinde selfie çekmeye çalışırken düşüp öldüklerini görebilirsiniz. Bu da bir çeşit sınav bence.

Benzer şekilde Termodinamik kanunlarından haberi olmayan, haberi olsa bile kafa tutan zavallıların “devri daim makinesi” yapmaya çalıştıklarını görebilirsiniz. Bu kişiler hem kendilerinin, hem de başkalarının değerli zamanlarını boşa harcamaktadırlar. Yani sınavı kaybetmişler...

Böyle yüzlerce örnek verilebilir. “Sınav” denilince akla hemen cinlerin, meleklerin, Tanrı´nın kimilerini elinde sopayla cehenneme düşürdüğünün, kimilerini ise aynı sopanın ucuna takıp vida gibi cennete montelediğinin anlaşılması bana garip geliyor.
 
Olayı tamamen dinlere bağlamak yanlış. Her şeyin bir nedeninin olduğu bir evrende yaşıyoruz. Örneğin doğada pek çok yasa var. Fizik kanunları da denir. Newton'un kütleçekim yasasını ele alalım. YouTube´a “selfie çekerken öldü” yazarsanız yüzlerce, belki binlerce kişinin uçurumların kenarında, gökdelenlerin tepesinde selfie çekmeye çalışırken düşüp öldüklerini görebilirsiniz. Bu da bir çeşit sınav bence.

Benzer şekilde Termodinamik kanunlarından haberi olmayan, haberi olsa bile kafa tutan zavallıların “devri daim makinesi” yapmaya çalıştıklarını görebilirsiniz. Bu kişiler hem kendilerinin, hem de başkalarının değerli zamanlarını boşa harcamaktadırlar. Yani sınavı kaybetmişler...

Böyle yüzlerce örnek verilebilir. “Sınav” denilince akla hemen cinlerin, meleklerin, Tanrı´nın kimilerini elinde sopayla cehenneme düşürdüğünün, kimilerini ise aynı sopanın ucuna takıp vida gibi cennete montelediğinin anlaşılması bana garip geliyor.

Söylediklerin mantıklı ama soruyu açan üye soruyu dine göre sormuş çünkü sorunun içinde cezalandırılmaktan bahsediyor yani cehenneme atılmaktan. Ben bunu baz alarak sadece din tarzı imtihan ile cevap verdim. Diğer imtihan tabii ki dediğin gibi felsefik olabilir hatta biraz da bilimsel kalıyor. Doğada nasıl zayıf olanlar ölüyor ve genlerini taşıyamıyorsa insanlarda da mesela saçma sapan şekillerde selfie çekmeye çalışacak kadar aptal olanlar eleniyor ve ölüyor. Bunu ona benzetebiliriz mesela. İnsanlarda aklına ve beynine ihanet edenleri doğa bu şekilde eliyor gibisinden.
 
İmtihan sorusu din sorusudur. Felsefe ile alakası yok. Tanrı'nın imtihanına ayet atarak cevap vermekten başka bir yol da yok. Ayet atılan sorular da kilitleniyor ve ceza alıyor.
Sanatkar sanatını göstermek ister. Bu kadar güzel açıklanır bence bu konu. Ayetlere geçmeden dinlere inkar edenleri de hesaba katarak konuşmalısın yoksa işin içinden çıkamazsın. A şu böyleyse bu da var o da var diye gider. Önden gelebilecek sorunları düşünerek konuşmak daha iyi olur.
 
Sana kısaca açıklamaya çalışayım bunu. Semavi dinlerin temeli museviliğe dayanır. Yani tevrat içerisinde geçen bazı şeyler farklılaşma yaşamış ve diğer semavi dinlere altyapı olmuştur. Aslına bakarsan bunun kökeninde ise sümerliler var ama onu es geçiyorum. Ne demiştik, semavi dinler tevrat kökenli. Bu bilgiyi cepte tut. Tevrat'a konu olan tanrı sonsuz güç ve bilgi sahibi bir tanrı değil. Bu yüzden bazı şeyler buna göre şekillenmiş fakat diğer semavi dinler sonsuz güç sahibi olmayan tanrı ile ilgili olayları altyapısına alırken bunu değiştirerek, mutlak ve kerim bir tanrı imajı çizmiştir. E bu ne demek? İçerik sonsuz bilgi sahibi olmayan, her şeye gücü yetmeyen bir tanrı temelli fakat bu kavram es geçilip diğer dinlerin bununla bağlantılı içeriği ve mantığı çok değiştirmeden sadece tanrı figürünün özelliklerini daha yüceleştirmesi. Bahsettiğin sorunun cevabı tam olarak budur.
 
Bence tanrının varlığı yokluğu bilgisi vs. tanrı ile ilgili sorular insan aklı ile dünyada açıklanamayacaktır. Biz kendi isteğimiz ile buraya geldik vs. dinsel cümleler bana pek mantıklı gelmiyor, yani dinlere inanmıyorum. İnsan niye yaratıldı bu sorunun mantıklı bir cevabı var mı? Sonsuzluk kavramı ne mesela? Tanrı sonsuzdan beri var deniyor ama sonsuz ne ki? Sonsuzdan beri tanrı ne yapıyor, sıkılmıyor mu? İnsanlar doğuyor ölüyor, hayvanlar doğuyor ölüyor, bitkiler doğuyor ölüyor, yıldızlar bile doğuyor ve onlar da ölüyor en sonunda. İnsan aklı bir şeyin var olması için önce doğması gerektiğini algılayabiliyor anca. İnsanın sonsuz olarak gördüğü, bildiği tek kavram uzay. Evrenin başlangıcına Bigbang diyoruz ama Bigbang'i oluşturan sıcak ve yoğun o gazları kim oluşturdu peki, onlar sonsuzdan beri orada mı duruyordu? Ya da uzay mı tanrının kendisi?
Atom altı taneciklerde gün geçtikçe yeni şeyler keşfediliyor, atom da uzay gibi sonsuza kadar küçülüyor mu mesela?
Tanrı ile ilgili soruların kesin cevaplarına uzay ve atomu tamamiyle anladığımızda ulaşacağız sanki. Yani bu da benim düşüncem ve tanrını varlığına inanmak bir tık daha bana yakın gelse de tanrı var ya da yok gibi sorularla ilgilenmemeyi tercih edip hayatımı sürdürüyorum. Çünkü yukarıda sorduğum gibi bir sürü cevapsız soru var ve bu cevapları belki de anca ölünce anlayabileceğiz.
 

Geri
Yukarı