Allah'ın her şeye gücü yetiyorsa neden birinin ona kulluk etmesine ihtiyaç duyuyor?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Yani allah sözde geçmişi, geleceği ve şu anı bilebiliyor. Ben doğmadan yapacağım her hareketi, yüzümdeki her mimiği, cennete veya cehenneme gideceğimi biliyor ve görüyor. Farzedelim ki kendi kendine desin ben Quurlu adında bir kul yaratacağım ve bu kulum 80 senelik hayatından sonra cehenneme gidecek. E ben neden yaratıldım o zaman. Bu durumda özgür iradeden ne kadar bahsedebiliriz. Beni yaratan kişi ne yapacağımı zaten önceden biliyor. Sonsuza kadar yanmak için mi yaratılıyorum? Tabiki hayır çünkü allah yok. 14.5 milyar yıllık evrende ortalama 80 yıl yaşayan canlılarız. Kendinize bu kadar anlam yüklemeyin ölüp gidicez en nihayetinde.
 
Kulluk etmek normalde insanın ihtiyaç duyduğu bir şey. Amaç kendini kurtarmak ve başkalarının da kurtulmasına yardımcı olmak. Böylelikle doğru yolu bulmaya çalışmak. Tapınma duygusu insanın içinde binlerce yıldır var olan bir şey. Yani bir ihtiyaç. Herkes için olmasa da çoğu kişi için durum böyle.
 
Yani allah sözde geçmişi, geleceği ve şu anı bilebiliyor. Ben doğmadan yapacağım her hareketi, yüzümdeki her mimiği, cennete veya cehenneme gideceğimi biliyor ve görüyor. Farzedelim ki kendi kendine desin ben Quurlu adında bir kul yaratacağım ve bu kulum 80 senelik hayatından sonra cehenneme gidecek. E ben neden yaratıldım o zaman. Bu durumda özgür iradeden ne kadar bahsedebiliriz. Beni yaratan kişi ne yapacağımı zaten önceden biliyor. Sonsuza kadar yanmak için mi yaratılıyorum? Tabiki hayır çünkü allah yok. 14.5 milyar yıllık evrende ortalama 80 yıl yaşayan canlılarız. Kendinize bu kadar anlam yüklemeyin ölüp gidicez en nihayetinde.
İşte tam orada hipotezler ortaya atılıyor. Bana göre en mantıklı hipotez/iddaa zaman kavramı. Eğer tanrı varsa ve başka boyutta bulunuyorsa boyutunda zaman gibi bir kavram olmayabilir ya da işleyişi farklı olabilir.
 
Yani allah sözde geçmişi, geleceği ve şu anı bilebiliyor. Ben doğmadan yapacağım her hareketi, yüzümdeki her mimiği, cennete veya cehenneme gideceğimi biliyor ve görüyor. Farzedelim ki kendi kendine desin ben Quurlu adında bir kul yaratacağım ve bu kulum 80 senelik hayatından sonra cehenneme gidecek. E ben neden yaratıldım o zaman. Bu durumda özgür iradeden ne kadar bahsedebiliriz. Beni yaratan kişi ne yapacağımı zaten önceden biliyor. Sonsuza kadar yanmak için mi yaratılıyorum? Tabiki hayır çünkü allah yok. 14.5 milyar yıllık evrende ortalama 80 yıl yaşayan canlılarız. Kendinize bu kadar anlam yüklemeyin ölüp gidicez en nihayetinde.
Anlayamadığım şey birisinin senin ne yapacağını bilmesi senin ne yaptığını nasıl yönlendirebilir ki dostum?Evet Allah biliyor nereye gideceğimizi, ama biz bilmiyoruz.Mesela bu sorunun cevabı da şurda var gibi;
"Onların, ateşin karşısında durdurulup, "Âh! keşke dünyaya geri gönderilsek de, bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!" dediklerini bir görsen! Hayır! daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Onlar dünyaya geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan şeyleri mutlaka tekrar yaparlardı. Onlar kesinlikle yalancıdırlar." (En'âm, 6/27-28)
 
Sen bilmesende neden yaratıldığını seni yaratan biliyor neden yarattığını.

Yani Allah sözde geçmişi, geleceği ve şu anı bilebiliyor. Ben doğmadan yapacağım her hareketi, yüzümdeki her mimiği, cennete veya cehenneme gideceğimi biliyor ve görüyor. Farzedelim ki kendi kendine desin ben quurlu adında bir kul yaratacağım ve bu kulum 80 senelik hayatından sonra cehenneme gidecek. E ben neden yaratıldım o zaman. Bu durumda özgür iradeden ne kadar bahsedebiliriz. Beni yaratan kişi ne yapacağımı zaten önceden biliyor. Sonsuza kadar yanmak için mi yaratılıyorum? Tabii ki hayır çünkü Allah yok. 14.5 milyar yıllık evrende ortalama 80 yıl yaşayan canlılarız. Kendinize bu kadar anlam yüklemeyin ölüp gideceğiz en nihayetinde.
 
Tüm mesajınız bu çıkıştan olduğu için burayı alıntıladım.

Sevgi gösterilmek zorunda olan bir kavram değildir. Ama sevgi, yaratmaya vesiledir. Ayrıca akla, bilgiye ve iradeye ihtiyaç duyan bir kavramdır. Önce kavramların ne olduğunu anlamak lazım. Olguları istediğimiz yerlere çekip, onlara cevap yazmak sadece haklılık telaşıdır.
Haklılık telaşı içerisinde değilim, olguları bir yerlere de çekmiyorum. Sen anlatmak istediğin şeyi düzgün bir şekilde ifade et, ben de ona göre cevabımı veririm. ''Mutlak sevgi?'' diyerek olmuyor yani, ama yine de bir şeyin değişeceğini sanmıyorum, çünkü sevginin gösterilip gösterilmemesi önemsiz, çünkü Tanrı sevgiyi yaratmadan da sevgiyi yaratmaya muktedirdir. Farkındaysanız sadece yaratımlar çerçevesinde konuşuyorum ve ontolojik cevaplar veriyorum, ilk mesajımdan beri de bu durum böyle. Bunu başından beri görüp ''Haklılık telaşı içerisindesiniz, kavramların ne olduğunu tam olarak bilmemekle birlikte kavramları istediğiniz yerlere çekmektesiniz.'' iması hiç hoş değil. Her neyse, sevgiyle tüm var oluşu yaratma arasındaki bağlantıyı kurun, ben de ona göre cevabımı vereyim.

Evet, ben aksini söylemedim zaten. Tanrı akla da, bilgiye de, iradeye de sahip. Sahip olduğu yaratma bilgisini kullanarak mevcut aklıyla ve iradesiyle sevgiyi yaratmayı tercih ediyor.
 
Son düzenleme:
Kulluk etmek normalde insanın ihtiyaç duyduğu bir şey. Amaç kendini kurtarmak ve başkalarının da kurtulmasına yardımcı olmak. Böylelikle doğru yolu bulmaya çalışmak. Tapınma duygusu insanın içinde binlerce yıldır var olan bir şey. Yani bir ihtiyaç. Herkes için olmasa da çoğu kişi için durum böyle.
Tapınma duygusuna katılmıyorum. Ben yönetilme ihtiyacına katılıyorum. Din zaten yönetici konumundadır. İnsanlar yönetilmek ister. Bu doğal hayatta da böyle.
 
Anlayamadığım şey birisinin senin ne yapacağını bilmesi senin ne yaptığını nasıl yönlendirebilir ki dostum?Evet Allah biliyor nereye gideceğimizi, ama biz bilmiyoruz.Mesela bu sorunun cevabı da şurda var gibi;
"Onların, ateşin karşısında durdurulup, "Âh! keşke dünyaya geri gönderilsek de, bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!" dediklerini bir görsen! Hayır! daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Onlar dünyaya geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan şeyleri mutlaka tekrar yaparlardı. Onlar kesinlikle yalancıdırlar." (En'âm, 6/27-28)
Paradoks oluşuyor bu durumda en basitinden. Ben ne yapacağımı bilmiyorum ama allah biliyor. Beni yaratan o ve ona inanmadığım için cehenneme gideceğim. En başından niye yaratıldım?
 
Tapınma duygusuna katılmıyorum. Ben yönetilme ihtiyacına katılıyorum. Din zaten yönetici konumundadır. İnsanlar yönetilmek ister. Bu doğal hayatta da böyle.

Arkeolojik dellillere göre söyledim onu ve zaten genelleme yapmadım. Çoğu kişi için böyle dedim.
 
Kendi fikriniz bile yok. Efe Aydal izleyip "evet abi ya, çok haklı" falan dediğinize kalıbımı basarım. Komik bir tiplemesiniz hocam.
Komik bir tipsem hocam deyip saygı duyman neden? Efe Aydal da gayet haklı.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı